| 22 Kasım 2008, Cumartesi |
İLİŞKİLİ HABERLER
Darıca destek bekliyor
Neslihan TUNÇ
14.11.2008
İstanbul Darıca'daki Boğaziçi Hayvanat Bahçesi, 2 binden fazla hayvana ev sahipliği yapıyor. Burada birtakım maddi sıkıntılar yaşansa da bütün hayvanların keyfi yerinde ve hepsi ziyaretçilerini bekliyor..
Beyaz elli gibbonlarını, Mongos lemurlarını, bataklık porsuğunu, pembe flamingoları, piton yılanlarını ve birbirinden ilginç daha birçok hayvanı görmek için illa kıtalararası yolculuğa çıkmaya gerek yok.
İstanbul Darıca'da hemen burnumuzun dibindeki Boğaziçi Hayvanat Bahçesi, 250 tür ve 2 bin civarı hayvanıyla ziyaretçilerini bekliyor. 200 bin metrekare alanda sürüngenler, memeliler, kuşlar, balıklar ve botanik bahçesiyle 1991 yılından beri hizmet veren ve Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi olan bu park, ne yazık ki kurulduğu günden bu yana hep sıkıntılarla yaşatılmaya çalışılıyor.
Özellikle son yıllarda çıkan 'kapandı kapanacak' haberlerine bir de hayvanların durumunun çok kötü olduğu söylentileri eklenmiş durumda. Biz de bu söylentilerin aslını araştırmak için soluğu Darıca'da aldık. Ve hemen söyleyelim, daha önce de defalarca ziyaret ettiğimiz hayvanat bahçesinde değişen çok da bir şey olmadığını ve yaşanan olumsuzlukların hayvanlara asla yansıtılmadığını bir kez daha gördük.
Parkın pırıl pırıl, temiz ve bakımlı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Bunda 2 bin civarında hayvanın yaşadığı, 200 bin metrekarelik alandaki personel sayısının azlığı da etkili olabilir. Koskoca parkta sadece iki veteriner, sekiz bakıcı ve mutfakta çalışan dört kişi bulunuyor.
Park, sanki ilk kurulduğu günden bu yana hiçbir yenilemeden geçirilmemiş gibi. Ama yine de yeşillikler içindeki mekânın, sakin ve huzurlu bir atmosferi var.
Ayrıca hayvanların rahat ve sağlıklı olduklarını görünce diğer şeyler çok da göze batmıyor. Aslanların ve kaplanların önlerinde kocaman butlar dururken, şempanzelerin elmaları, muzları önlerinden eksik edilmiyor.
EAZA (Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği) üyesi olan Boğaziçi Hayvanat Bahçesi'nin sakinleri hep aynı yerlerinde hatta sürekli üreyerek yaşamlarını devam ettiriyorlar. Ayrıca buradaki büyük aileye her yıl yeni türler de ekleniyor. Hayvanat Bahçesi'nin sorumlu veterineri Yücel Yılmaz, "Buranın en zor günlerinde bile hiçbir hayvanın bakımı ihmal edilmedi," diyor ve devam ediyor: "Bir dönem burası gerçekten kapanıyordu.
Ama hayvanlara hep çok iyi baktık.
İmkânsızlık nedeniyle hayvanların ölmesi veya bakımsız kalması gibi bir şey söz konusu değil. Burası, açıldığından beri sıkıntıda. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde hayvanat bahçeleri gelir getirmiyor. Ama diğer ülkelerde yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireysel destekler çok fazla. Bizim tek gelirimiz ise girişler. Yaz aylarında biraz iyi oluyor ama kış aylarında ziyaretçimiz çok az."
1 MİLYAR YTL AÇIK VAR
Hayvanat bahçesinin yıllık giderinin 2.5 milyar YTL olduğunu söyleyen Yılmaz, yıllık gelirinin ise 1.5 milyar YTL olduğunu belirtiyor: "Yani her yıl 1 milyar YTL açık veriyor. Aylık 2.5 ton et gidiyor, 1.5 ton balık.
Bunun yanı sıra 7-8 ton yonca, saman, arpa, buğday tüketiliyor. Bunların da dışında papağanlar için aldığımız özel yemler var.
Bazı hayvanlar kedi-köpek maması yiyor.
Kış aylarında ısıtma için elektrik masrafı artıyor. Yazın 7-8 bin olan elektrik faturası, kışın 30 bin YTL'ye çıkıyor." Her türlü desteğe açık olan hayvanat bahçesinde, sponsorluk ve üyelik sistemi var. Üye olanlar bir yıl boyunca ücretsiz giriş yapabiliyorlar. Yıllık üyelik ücreti ise sadece 100 YTL. İki kişilik aile üyeliği 160 YTL, öğrenci ve çocuk üyeliği ise 30 YTL. Ayrıca isterseniz bir hayvanın sponsoru da olabiliyorsunuz. Sponsorluk bedeli de hayvanlara göre 100-1000 YTL arasında değişiyor.
Sponsor ve üye olanlar için ücretsiz giriş imkânının yanı sıra resimli kimlik kartları hazırlanıyor ve isimleri şeref panosuna kaydediliyor. Aslanlardan birine sponsor olmak istiyorsanız 1000 YTL ödemeniz gerekiyor. Yücel Yılmaz bunun sembolik bir rakam olduğunu bir aslanın yılda 10 bin YTL'lik et yediğini belirtiyor: "Yani buradaki amaç sadece az da olsa bir katkı sağlamak. İnsanlardan ve firmalardan her türlü destek bekliyoruz. Ekmeği Uno'dan alıyoruz. Meyve sebzeyi de Migros, Carrefour ve Real gibi marketlerden alıyoruz. Rafa konmayacak ezik meyve ve sebzeleri biz alıyoruz. Temizleyip ayıklayıp kullanıyoruz." Hayvanların düzenli olarak muayene edilip sağlık kontrollerinin yapıldığı parkta, hayvanların hastalıklar yüzünden değil, kendi aralarındaki kavgalar sırasında yaralandıklarını söylüyor Yılmaz: "Özellikle maymunlar çok kavga ediyor. Bir hayvan hastanemiz var. Yaralananları bayıltıp alıyoruz ve tedavi ediyoruz. " Yaz-kış demeden ziyaret edebileceğiniz Boğaziçi Hayvanat Bahçesi'nin yaşaması için ziyaretçilere ihtiyacı var. Yeri uzakmış gibi görünse de bir hafta sonu ailenizde alışveriş merkezlerinde turlamak yerine buraya gidebilirsiniz. Açık havada eğlenceli vakit geçireceğinize de hiç şüpheniz olmasın.
İstanbul Darıca'da hemen burnumuzun dibindeki Boğaziçi Hayvanat Bahçesi, 250 tür ve 2 bin civarı hayvanıyla ziyaretçilerini bekliyor. 200 bin metrekare alanda sürüngenler, memeliler, kuşlar, balıklar ve botanik bahçesiyle 1991 yılından beri hizmet veren ve Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi olan bu park, ne yazık ki kurulduğu günden bu yana hep sıkıntılarla yaşatılmaya çalışılıyor.
Özellikle son yıllarda çıkan 'kapandı kapanacak' haberlerine bir de hayvanların durumunun çok kötü olduğu söylentileri eklenmiş durumda. Biz de bu söylentilerin aslını araştırmak için soluğu Darıca'da aldık. Ve hemen söyleyelim, daha önce de defalarca ziyaret ettiğimiz hayvanat bahçesinde değişen çok da bir şey olmadığını ve yaşanan olumsuzlukların hayvanlara asla yansıtılmadığını bir kez daha gördük.
Parkın pırıl pırıl, temiz ve bakımlı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Bunda 2 bin civarında hayvanın yaşadığı, 200 bin metrekarelik alandaki personel sayısının azlığı da etkili olabilir. Koskoca parkta sadece iki veteriner, sekiz bakıcı ve mutfakta çalışan dört kişi bulunuyor.
Park, sanki ilk kurulduğu günden bu yana hiçbir yenilemeden geçirilmemiş gibi. Ama yine de yeşillikler içindeki mekânın, sakin ve huzurlu bir atmosferi var.
Ayrıca hayvanların rahat ve sağlıklı olduklarını görünce diğer şeyler çok da göze batmıyor. Aslanların ve kaplanların önlerinde kocaman butlar dururken, şempanzelerin elmaları, muzları önlerinden eksik edilmiyor.
EAZA (Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği) üyesi olan Boğaziçi Hayvanat Bahçesi'nin sakinleri hep aynı yerlerinde hatta sürekli üreyerek yaşamlarını devam ettiriyorlar. Ayrıca buradaki büyük aileye her yıl yeni türler de ekleniyor. Hayvanat Bahçesi'nin sorumlu veterineri Yücel Yılmaz, "Buranın en zor günlerinde bile hiçbir hayvanın bakımı ihmal edilmedi," diyor ve devam ediyor: "Bir dönem burası gerçekten kapanıyordu.
Ama hayvanlara hep çok iyi baktık.
İmkânsızlık nedeniyle hayvanların ölmesi veya bakımsız kalması gibi bir şey söz konusu değil. Burası, açıldığından beri sıkıntıda. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde hayvanat bahçeleri gelir getirmiyor. Ama diğer ülkelerde yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireysel destekler çok fazla. Bizim tek gelirimiz ise girişler. Yaz aylarında biraz iyi oluyor ama kış aylarında ziyaretçimiz çok az."
1 MİLYAR YTL AÇIK VAR
Hayvanat bahçesinin yıllık giderinin 2.5 milyar YTL olduğunu söyleyen Yılmaz, yıllık gelirinin ise 1.5 milyar YTL olduğunu belirtiyor: "Yani her yıl 1 milyar YTL açık veriyor. Aylık 2.5 ton et gidiyor, 1.5 ton balık.
Bunun yanı sıra 7-8 ton yonca, saman, arpa, buğday tüketiliyor. Bunların da dışında papağanlar için aldığımız özel yemler var.
Bazı hayvanlar kedi-köpek maması yiyor.
Kış aylarında ısıtma için elektrik masrafı artıyor. Yazın 7-8 bin olan elektrik faturası, kışın 30 bin YTL'ye çıkıyor." Her türlü desteğe açık olan hayvanat bahçesinde, sponsorluk ve üyelik sistemi var. Üye olanlar bir yıl boyunca ücretsiz giriş yapabiliyorlar. Yıllık üyelik ücreti ise sadece 100 YTL. İki kişilik aile üyeliği 160 YTL, öğrenci ve çocuk üyeliği ise 30 YTL. Ayrıca isterseniz bir hayvanın sponsoru da olabiliyorsunuz. Sponsorluk bedeli de hayvanlara göre 100-1000 YTL arasında değişiyor.
Sponsor ve üye olanlar için ücretsiz giriş imkânının yanı sıra resimli kimlik kartları hazırlanıyor ve isimleri şeref panosuna kaydediliyor. Aslanlardan birine sponsor olmak istiyorsanız 1000 YTL ödemeniz gerekiyor. Yücel Yılmaz bunun sembolik bir rakam olduğunu bir aslanın yılda 10 bin YTL'lik et yediğini belirtiyor: "Yani buradaki amaç sadece az da olsa bir katkı sağlamak. İnsanlardan ve firmalardan her türlü destek bekliyoruz. Ekmeği Uno'dan alıyoruz. Meyve sebzeyi de Migros, Carrefour ve Real gibi marketlerden alıyoruz. Rafa konmayacak ezik meyve ve sebzeleri biz alıyoruz. Temizleyip ayıklayıp kullanıyoruz." Hayvanların düzenli olarak muayene edilip sağlık kontrollerinin yapıldığı parkta, hayvanların hastalıklar yüzünden değil, kendi aralarındaki kavgalar sırasında yaralandıklarını söylüyor Yılmaz: "Özellikle maymunlar çok kavga ediyor. Bir hayvan hastanemiz var. Yaralananları bayıltıp alıyoruz ve tedavi ediyoruz. " Yaz-kış demeden ziyaret edebileceğiniz Boğaziçi Hayvanat Bahçesi'nin yaşaması için ziyaretçilere ihtiyacı var. Yeri uzakmış gibi görünse de bir hafta sonu ailenizde alışveriş merkezlerinde turlamak yerine buraya gidebilirsiniz. Açık havada eğlenceli vakit geçireceğinize de hiç şüpheniz olmasın.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 22 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/22/ct/haber,6BEB98BE932B4AFF9B3B54C8CF416FFE.html
Tüm hakları saklıdır.
Yaşama Dair Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|