kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Gecenin sonunda Breakdance’in ‘en iyisi’ unvanı Kore’ye gitti.

Obama, hip hop ve breakdance

Yaprak Aras Şahinbaş
21.11.2008
Hip hop kültürü sayesinde bir araya gelen jenerasyon, okyanusun bir ucunda sınırları kaldırırken bir ucunda da tarihi değiştiriyordu..
İki hafta önce birçok kişi gibi ben de Obamamanya salgınına yakalandım. "Ateşli bir idealizm" ve "umut kelimesini aşırı kullanmaktan" musdaribim. Aslında virüsü aylar önce kapmıştım ama başkanlık seçimlerini, ardından da Barack Obama'nın konuşmasını izledikten sonra krizim fena halde nüksetti.
Seçimleri canlı veren CNN'de "Bu tarihi geceyi herkes hatırlayacak. Dünya değişirken ben şuradaydım denecek" yorumları yapılıyordu. Ben, Paris'te bir otel odasındaydım. Red Bull'un düzenlediği BC One'ı; hip hop kültürünün en önemli unsurlarından olan breakdance'çilerin dünya finalini izlemek için oradaydık.
Obama'nın zaferi kesinleştikten sonra canlı yayına bir sürü insan bağlandı; herkes çok güzel şeyler söyledi ama en ilginç analizi, hip hop kültürünün duayeni, Russell Simmons yaptı. 'Amerika'nın en etkili 25 ismi' arasında gösterilen Simmons, Obama'nın 'hip hop' jeneasyonu sayesinde başkan seçildiğini söylüyordu. "Bu zafer, 20 yıllık hip hop kültürünün ve o kültürle yetişen jenerasyonun ürünü," diyordu Simmons. Ve devam ediyordu: "Siyahları ve beyazları bir araya getiren şey, hip hop kültürüdür. Çünkü hip hop barışçıdır, birleştiricidir. Bugün sonucuna şahit
olduğumuz kültürel değişim, hip hop'la başladı. Run DMC MTV'ye ilk kez çıktığında, ekranlardaki tek siyah Michael Jackson'dı.
Artık MTV'deki şarkıcıların çoğu siyah. Ama beyazlar da en az siyahlar kadar hip hop'un önemli bir parçası. Sadece beyazlar değil, Latin kökenliler de, Uzakdoğu kökenliler de hip hop sayesinde bir araya geldi, birbirleriyle kaynaştı. Ve tarih bugün, bu jenerasyon sayesinde yeniden yazıldı." Doğru söylüyordu Simmons. Kendimi bu kültürünün bir parçası olarak sayamasam da, benim hip hop'la tanışmam da Amerikalı siyah arkadaşlarım sayesinde olmuştu.
Müziğin ve hip hop kültürünün 'mahallenin çocuklarını' beyaz, siyah, Amerikalı, Türk demeden nasıl bir araya getirdiğine, ortaokul yıllarımda şahit olmuştum.

FİNAL, JAPONYA VE KORE ARASINDA
Sonuçların açıklandığı akşama denk gelen BC One finaline, Obamamanya'nın 'yan etkilerinden', 'Obama For Yo Mama' yazan tişörtüm ve bu düşüncelerle gittim. Benim gibi tişörtünü çekip gelmiş başka 'hastalar' da vardı kalabalık içinde. Ve o kalabalık, Simmons'ın bahsettiği jenerasyonu çok iyi tanımlıyordu. Salonda daha çok beyazlar ve Uzakdoğulular vardı.
Sahneye önce jüri çıktı. Geçen yılın birincisi 'bboy' Lilou gururla üzerinde 'Her gün Müslümanım' yazan tişörtünü gösterdi. Salonda büyük bir alkış koptu. Ardından 'kapışacak' breakdance'çiler çıktı tek tek. Hayır, 16 finalistin arasında siyah Amerikalı yoktu.
Hatta siyahi tek kişi bile yoktu.
Fransızlar sayıca çoktu. Biri Hollandalı, diğeri Ukraynalı, Venezüellalı... Ve Uzakdoğulular.
Kore, Japonya ve Tayvan hip hop kültürünün çok gelişmiş olduğu yerlermiş meğer; yarışmacıların çoğunluğunu Uzakdoğulular oluşturuyordu.
Bboy'ların fizik kurallarını hiçe sayan ritmik hareketleri ve her an bir yerleri kırılacakmış gibi görünen dansları sayesinde gecemiz tam bir görsel şölene dönüştü. 'Hip hop' kültürünün birleştirici yanı seyirciler ve yarışmacılarla da sınırlı kalmadı: Final 'kapışmasını' 14 rakibi geride bırakan Japon bboy Taisuke ile Güney Koreli Wing yaptı. 'Breakdance'in 'en iyisi' unvanı gecenin sonunda Kore'ye gitti.
ABD'nin kaderini etkileyen kültür, o gece Paris'te ülkeleri ve kıtaları da birleştirmişti. www.trendometre.com
Haberin fotoğrafları