Giriş Saati : 13.11.2008 17:27 Güncelleme : 13.11.2008 17:56
"Yes We Can" sloganıyla yürüttüğü kampanya ile ABD Başkanı seçilen siyasi Barack Obama'nın başarısı ve yöntemi Avrupa'daki göçmen kökenli siyasetçilere ilham oluyor.
Obama'nın seçilmesinin ardından harekete "siyahi" Avrupalılar, Almanya, Avusturya ve İngiltere gibi, Avrupa kıtası dışından gelen göçmen kökenli vatandaşı olan çok sayıda Avrupa ülkede "Biz de isteriz" kampanyası başlattı. Türk kökenli Alman siyasetçi Cem Özdemir de, Obama'nın sloganından devşirerek ürettiği "Yes we Cem" başlıklı sanal kampanyayla kervana katıldı.
"Yes we Cem" sayfası kısa süre içerisinde büyük destek görerek, Almanya'da Başbakan Angela Merkel'in sayfasından sonra en çok destek gören site oldu.
Alman Yeşiller Partisi'nin başkanlık seçiminin favori adayı olan Özdemir, "Yes we Cem" kampanyasını "Benim aklıma gelmedi. Arkadaşlar gönüllü olarak yaptı. Hatta bir web sitesi bile yapmışlardı. Şu an da hoş olmaz diye durdurdum. Fakat en sonunda beni ikna ettiler. Facebook'ta yoktum. Artık olduk" ifadeleriyle anlattı. Hedeflerinin klasik metodlarla ulaşılmayan gençler olduğunu belirten Avrupa Parlamentosu üyesi Özdemir, sitenin büyük ilgi gördüğünü ve şu anda başbakandan sonra kendisinin geldiğini söyledi.
Siyahi Obama'nın seçilmesinin Avrupa'da göçmen kökenli insanlarla "Güç verdiğini ve herkesin 'biz de değişim istiyoruz' diyerek kolları sıvadığını" dile getiren Özdemir, "Günün birinde Almanların da Türk kökenli birini başbakan seçebileceklerini" inandıklarını belirtti. Ancak Özdemir, bunun sadece Avrupa toplumlarında çoğunluğun azınlıklara bakışını değiştirmesiyle mümkün olamayacağını, azınlıkların da zihniyet değiştirmesi gerektiğini düşünüyor. Obama'nın hiçbir zaman özgürlük hareketlerinin liderler gibi rengini öne koyarak siyaset yapmadığına dikkat çeken Türk kökenli siyasetçi, "Bizim alacağımız bir ders varsa Obama'dan o da bu: Azınlık statüsünden çıkıp çoğunlukla birlikte olmak. Azınlıklar, gurbetçi zihniyetini geride bırakarak yaşadıkları toplumlara, onların bir parçası oldukları mesajını vermesi gerekiyor" diyor. Facebook'taki destekçilerinin sadece Türk olmadığını farklı kökenlerden ve dinlerden Almanların bulunduğunu hatırlatan Özdemir, "Önemli olan köken değil, neyi savunduğunuz" diyerek hiçbir zaman Türk olduğu için bir yere seçilmek istemediğini söyledi.
Obama'nın zaferinin ardından bir çok Avrupa ülkesinde göçmenler harekete geçerek benzer kampanya başlattı. Fransa'da Cezayir kökenli bir işadamı "Evet yapabiliriz" sloganıyla "gerçek bir eşitlik manifestosu" yayınladı. Manifestoya, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin eşi Carla Bruni dahil çok sayıda siyasetçi ve ünlü isim destek veriyor.
Manifestonun ardından, Sarkozy'nin ilk kez siyahi birini vali ataması dikkatleri çekti. Avusturya'da ise, Ruanda kökenli bir girişimci, Türklerle birlikte siyasi partilere mektup yazarak azınlıkların haklarının iyileştirilmesini istedi. İngiltere'deki Siyah Oy Operasyonu hareketi ise kampanyalar düzenleyerek azınlıkların siyasi temsil haklarına dikkat çekmeye çalışıyor.