kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Cumhuriyet ve inatlaşma

"Kemalist tek parti zihniyeti, hâlâ orduda, bürokraside, elitlerin zihninde yaşıyor" Erik Jan Zürcher (Hollandalı tarihçi)
Bu cumhuriyet bayramını da, bölünmüş olarak kutladık. Cumhurbaşkanı, gene asker-sivil resmi zevat için, eşsiz bir davet vermek zorunda kaldı. 19.30'daki resepsiyona ise, gazeteciler, sanatçılar, öğretim üyeleri ve işadamları çağrılmıştı; onlar eşleriyle gelebildiler; kimisinin başı örtülüydü. Başörtüsü, salonda yoğunluk teşkil etmesin diye olacak, milletvekilleri çağrılmamıştı. Buna mukabil bakanlar davetliydi. Herhalde başbakanın katılmaması yüzünden, hükûmet üyelerinin de iştiraki düşük düzeyde kalmıştı. Deniz Baykal, ne öğlen, ne de akşam düzenlenen resepsiyona geldi. Sözde Abdullah Gül'ü protesto ediyordu ama, hiçbir törende yer almaması, "cumhuriyeti protesto ediyor" yanılgısını bile yaratabilirdi.
Tunceli ve Diyarbakır'da DTP'li belediye başkanları, kutlamalarda yoktu; buna mukabil askerler tören sonrası "Ne mutlu Türk'üm diyene" temposunu tutarak Diyarbakır sokaklarında yürüdü.
Balıkesir'de, cumhuriyet koşusunu kazanan başörtülü Nuriye Memiş'e bir albay ödül vermeyi reddetti. Sanki Atatürk cumhuriyeti ilân ederken, "cumhur" un başı örtülü fertlerini istisna tutmuştu.
Kısacası inatlaşma bu bayramda da devam etti. 85 yıllık cumhuriyetin, hâlâ halkımızın değerleriyle/kimliğiyle barışmıyor gibi görünmesinde, Kemalist ideolojinin bu buyurgan tavrının önemli bir rolü var.
Erik Jan Zürcher'in yazımın başlığına taşıdığım cümlesini bir daha dikkatle okuyun.