kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"İşkenceyi gizlemeye çalışıyorlar"

Giriş Saati : 23.10.2008 10:39
Güncelleme : 23.10.2008 17:46
Yeni Haber
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, gözaltında öldürülen Engin Çeber'li ilgili olarak hükümetin tavrını eleştirdi ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan soruşturmanın da işkence olayını karartmaya yönelik olduğunu öne sürdü.

Sevigen, yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan soruşturmanın failleri gizlemek için yapıldığını öne sürdü ve "Artık bu işkence olayının özür ya da inkârla geçiştirilecek bir tarafı kalmamıştır" dedi. Karakol ve cezaevinde gördüğü işkence ve kötü muamele sonucunda hayatını kaybeden Engin Çeber olayında, hükümetin aldığı tavrın, "işkenceye sıfır tolerans" sloganının "içi boş bir aldatmaca" olduğunu kanıtladığını ifade eden Sevigen, Adalet Bakanı olaydan dolayı özür dilerken, İçişleri Bakanı'nın soruşturma için görevlendirdiği müfettişlerin hazırladıkları raporda işkence olmadığını iddia etmesini eleştirdi. Engin Çeber'in gözaltına alındığı andan itibaren başlayan, polis otosunda ve karakolda devam eden ve cezaevinde de sürdürülen "kötü muamele ve işkencenin" gün gün Adli Tıp raporlarıyla sabit olduğuna vurgu yapan Sevigen, şunları söyledi:

"İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma, faillerin tespit edilmesinden çok olayın kapatılmak istendiği izlenimi vermektedir. Müfettişlerin soruşturmasında, Engin Çeber ile birlikte gözaltına alınan şahısların bilgilerine başvurmaya tenezzül bile edilmemiştir. İddia sahiplerinin iddiaları dinlenmeden yapılan soruşturmanın sağlıklı olması mümkün değildir. Eğer işkence yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa işkenceyi kimin yaptığı gerçekten tespit edilmek istenseydi, soruşturma işkence yapmakla suçlanan polis memurlarının verdikleri bilgi ve hazırladıkları raporlarla sınırlı tutulmazdı. Ayrıca işkencenin tespiti tıbbi uzmanlık gerektiren bir konudur. İşkencenin gözle görülür sonuçlarının yanı sıra, tıbbi-radyolojik tetkiklerle açığa çıkartılabilecek sonuçları da vardır. Müfettişlerin bu tetkikleri hangi uzmanlık bilgisiyle, nasıl yaptığı merak konusudur."

İçişleri Bakanlığı soruşturmayı, "gerçekleri ve işkence" olayının sorumlularını açığa çıkartmak yerine işkence gerçeğini ve olayın sorumlularını gizlemek için yürüttüğünü ileri süren Sevigen, "Yani İçişleri Bakanlığı'nın özür dilemeye bile niyeti yok. Fakat ortada milyon çeşit özürle dahi geri gelmeyecek olan yitirilmiş bir yaşam vardır. Sipariş üzerine yapılan hiçbir düzmece soruşturma bu gerçeği değiştiremez" dedi. Sevigen açıklamasında şunları söyledi:

"Bir tarafta Adalet Bakanı işkenceden dolayı özür dilerken, diğer tarafta İçişleri Bakanlığı işkenceyi inkâr etmektedir. Devlet kurumları arasındaki bu çelişki kabul edilemez. Herkes konu ile ilgili sorumluluğunu kabul etmeli ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmelidir. Kamuoyu, yetkililerden ve sorumlulardan bunu beklemektedir. Artık bu işkence olayının özür ya da inkârla geçiştirilecek bir tarafı kalmamıştır"

(ANKA)