Kendi adıma anı kitabı okumaktan hoşlanırım ama merak etmeden de duramam; 'Bir yazar, niye anılarını yazar?' Hakkındaki şehir efsanelerine toplu yanıt verebilmek için mi? Yazacak bir şeyi kalmadığı için mi? Yoksa bunun iyi satış getireceğini düşündüğü için mi? 81 yaşındaki Alman yazar Günter Grass, diyor ki:
"Soğan kat kat. Pek çok kat var. Birini kaldırınca yenisi çıkıyor ortaya. Doğranınca insanın gözünü yaşartıyor. Ancak kabuğu soyulurken doğruyu söylüyor. Çocukluğumun bitiminden önce ve sonra, umduğumdan kötü geçen olaylar, gerçeklerle çalıyor kapımı, kah öyle kah böyle anlatılmak istiyor ve insanı baştan çıkartıp yalan söyletiyor." Günter Grass'ın birkaç hafta önce Turkuvaz Yayınları'ndan çıkan ve anılarının ilk cildi olan 'Soğanı Soyarken'i ancak okuyabildim. Tek cümlede şu kadarını söyleyebilirim; bir yazar anılarını bundan daha iyi yazamazdı herhalde. Özel bir dil oluşturmuş; bazen 'ben', bazen 'o' diye anlatmış kendini kitapta. Düşüncelerini, yaptıklarını eleştirmiş, okura da "Sizden sakladığım şeyler olabilir, uyumayın!" mesajını vermiş sıklıkla... Kitabında
"Hitler Gençliği'nin bir üyesi olarak aslında Genç Nazi'ydim" diyen yazar bu konudaki eleştirisini de şöyle dile getirmiş:
"Hem o delikanlıyı hem de kendimi temize çıkartmak için, 'Bizi kandırdılar!' bile diyemem. Hayır biz kandırılmamıza izin verdik, ben kandırılmama izin verdim." Günter Grass aynı zamanda heykeltıraş, grafik sanatçısı, şair ve tiyatro oyunu yazarı. Unutmadan; onun da bir Nobel'i var. 'Teneke Trompet', 'Pisibalığı', 'Kedi ve Fare' ile 'Köpek Yılları' isimli kitapları da Türkçe'de yayımlanmıştı.
Bugünkü Tüm Yazıları
Bir yazar, neden anılarını yazar?
Yayın tarihi: 13 Ekim 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/13/gny/coban.html
Tüm hakları saklıdır.