Hayatımda ilk kez viski içtim... Erden Abi 'Git biraz daha iç' dedi
19.09.2008
- Rolün çok iddialı, çok sert. Kendini kaybetmiş gibi oynuyorsun... - N.Y: Bir şey anlatayım sana... Ben İstanbul Film Festivali'nde jüri üyesiydim, bütün filmleri izledim. Bir filmde, içkili sahneler vardı, izlerken çok düşündüm; bizim de öyle bir sahnemiz var çünkü. Teknik olarak doğru oynuyorlar ama yapay. Eve geldim gece 12 falan... Cem'i uyandırdım, "Kalk sarhoş çalışacağız," dedim. Gece 3.5'a kadar çalıştık; sarhoş olunca ne tür tepkiler verirsin, ağzın yavaşlar, gözlerin kayar falan... Bunların hepsini çıkardık ve bedenimize bunları yansıtmaya çalıştık. Deli olduğumuz için! (gülüyor). Sonra ertesi gün Eyes Wide Shut'ı izledim bu sahneler için. Kubrick kızmasın ama olmamış! Tom Cruise ile Nicole Kidman'ın ot içerek yatak odasında canlandırdıkları sahneler yapay geldi bana. Sonra Duvara Karşı'yı izledim, oradaki gerçekçilik inanılmaz! Daha önce de izlemiştim ama bu gözle bakmamıştım. Aradım Fatih'i (Akın), Birol Ünel'i kastederek "Bu nasıl bu kadar gerçek oldu?" diye sordum. "Onun zaten kafası her zaman iyi," dedi. Neyse, bir gece filmin müzikleriyle ilgili karar vermek için bir yerdeyiz, hayatımda ilk kez viski içtim. Algılar açık ama sarhoşsun. Erden Abi'ye dedim ki, "Erden abi ben o sahnede içmek istiyorum." - Erden Kıral'ın da canına minnet! - E.K: Yoo, nasıl olsa içmeden de oynar o, diye düşünüyorum ben... - N.Y: Gözler kayık, laflar dolanıyor ama algı tamam. Sonra o sahneye geldik, ben içiyorum. - Ne kadar içtiniz? - N.Y: Ne kadar içtiğimi hatırlamıyorum ki (kahkahalar). Öğlen 50 derece İzmir sıcağı, Nejat'ı uyutuyorum, sete geliyorum, yarım saatim var ve benim sarhoş olmam lazım! Yarım saatte deli gibi içtim, anında göstermiyor kendini meret, Erden Abi geldi "Git biraz daha iç," dedi. Hadi ben manyağım, size ne oluyor değil mi? Sonra ben biraz daha içtim... - Yaklaşık bir şişe? - E.K: Daha fazla! - Alkol komasına girmişsindir! - N.Y: Giriyordum, az kalsın. Tam başlayacağız sahneye, ben bir kusmak, bir kusmak... Erden Abi bağırıyor "Bir şey getirin!" Getiriyorlar, içine kusuyorum, "Tamam devam ediyoruz," diyor. - O sırada söyleneni yapabiliyor, komutları net algılıyor musun peki? - E.K: Birebir algıladı. Tabii filmin en büyük sahnelerinden biri oldu. - N.Y: Böyle pek çok sahne doğaçlama yapıldı. Mesela otobüsteki türbanlı sahne gizli kameradır. Kameraya bakmasın kimse diye... - E.K: Nurgül'den söz ediyorsak eğer şunu çok rahatlıkla söylerim; Nurgül bir yerden bir yere çok kolay geçebilen bir oyuncu. Yani pavyon kadınıyken birdenbire ev kadını olabiliyor. Sadece makyajı değil; oyunu, bakışları, yüzü, gözü her şeyi değişiyor. Çok cesur. - Sizin için de Nurgül pahalı bir oyuncu mu? - E.K: Evet, pahalı bir oyuncu ama bana çok daha başka türlü yaklaştı.