kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

İyimserlik artık bir fantezi, bunu da göstermek istedim

19.09.2008
- Yola çıkarken kafanızda Nurgül ismi net miydi?
- E.K:
Yönetmenler ya bir fikirden yola çıkarlar ya da bir görüntüden. Ben Aydanur görüntüsünü öne aldım. Daha önce de söyledim, ben hem estetik bakımdan, hem de ticari bakımdan Nurgül Yeşilçay'ın üstüne kurdum tüm stratejimi.
- Kabul etmeni sağlayan ne oldu Nurgül?
- N.Y:
Ben hikâyede çok iyi bir mal gördüm. (gülüyor) Bu karakter oynanırsa...
- Ki 'Ben oynarım bunu,' dedin...
- N.Y:
Yoo, başkası oynasaydı onun yorumu olurdu.
Oyuncu Nurgül Yeşilçay, Aydanur'u böyle yorumluyor ve böyle oynuyor. Tabii ki ustanın katkılarıyla, paylaşımıyla böyle bir şey çıktı. İlgimi çeken en önemli şey şuydu; Antik Yunan'da vardır ya, doğuştan lanetliler... Bunların hepsi doğuştan lanetli! Doğmuşlar, anneleri o kiremit fabrikasında çalışmış, bunlar da kiremit fabrikasında çalışacaklar, 50 yaşında kanserden ölecekler, hayatları böyle ve Aydanur buna başkaldırıyor. Adam en yakın arkadaşıyla evlenene kadar fabrikada çalışıyor, sonra 'Beni buraya bağlayan bir şey kalmadı,' diyor, işten ayrılıyor ama yine aşkına yeniliyor.
- 'Aşk mı, dostluk mu?' muhasebesi de yapılıyor...
- E.K:
Onu biraz seyirciye bırakmak lazım... Üç insan var burada. İki kadının bir süreç içinde yakınlaşmaları ve 'öteki'ni yani adamı dışlamaları sözkonusu. Öyle olunca da adam canavarlaşıyor, çünkü ayağına basılıyor. Çok güçlü olduğu için Aydanur'u öldüremiyor, karısını öldürüyor.
- 'Sade, sıradan hayatların için de ne marjinallikler var aslında' diyor gibisiniz...
- E.K:
Marjinal hayatı sadece entelektüeller, üst tabaka yaşamıyor. Asıl marjinaller alt tabakada! Hakikaten çok uç şeyler yaşanıyor, bunu gösteriyoruz, kirli bir film bu aslında.
- Ve şiddet dolu bir film?
- E.K:
Evet, çok şiddetli bir film. Şunu itiraf edelim; iyimserlik bir fantezi artık çağımızda! İyimser değilim ben, Bunu da göstermek istedim, her gün duyumsadığımız şiddeti!