Giriş Saati : 26.09.2008 09:41 Güncelleme : 26.09.2008 17:44
Türkiye'nin uzun vadeli enerji planlaması kapsamında açtığı ilk nükleer santral ihalesine sadece bir Rus şirketinin katılımcı olması iptal beklentilerini artırırken, bu durumu başarısızlık olarak yorumlayan analistler, diğer büyük enerji projelerinde de aşama kaydedemeyen hükümetin kredi kaybettiğini belirtiyorlar.
Analistler ve yetkililer, ABD merkezli olarak başlayan küresel krizin nükleer santrale tek teklif gelmesinde etkili olduğunu kabul ediyorlar ancak mevzuat başta olmak üzere yeterince iyi yapılmadığını söyledikleri ihale hazırlığının da bu sonuca katkıda bulunduğunu kaydediyorlar.
Son 40 yılda üç kez açtığı nükleer santral ihalelerinden de sonuç alamayan Enerji Bakanlığı'nın yüksek katılım beklediği ve Türkiye Elektrik Ticaret AŞ (TETAŞ) tarafından tarihinde dördüncü kez açılan nükleer santral ihalesine 13 şirket şartname alındığı halde, yalnızca Rus devlet şirketi Atomstroyexport-Inter RAO ve Park Teknik'ten oluşan ortaklıktan teklif gelmişti.
Enerji analisti Haluk Direskeneli, ihalenin başarısız olacağının "baştan belli" olduğunun altını çizerek, "Tek teklifle bunu sonuçlandırmak çok zor. Gelinen aşamada, bu ihalede hükümet açısından bir güven kaybı oluştu. Kredi kaybının önüne geçilemedi. Bu güven kaybının kısa sürede yenilenmesi de kolay olamayacak" dedi.
"İPTAL EDİLMELİ" Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz da ihalede Rusların sadece "bayrak göstermek" istediğini, bu şartlar altında ihalenin tamamlanmasının mümkün olmadığını ve iptal edilmesini beklediğini kaydetti.
Akkuyu'da planlanan santralin gücünün 3,000-5,000 Megawatt (MW) arasında olması planlanıyordu.
Nükleer santral ihalesi için mevzuatın çok yetersiz olduğunu vurgulayan Türkyılmaz, zayıf bir şartnamenin yanı sıra, ikincil mevzuat, nükleer enerji kanunu, güvenlik tüzüğü, atıklara ilişkin düzenlemelerin yapılamasının bu sonucu beraberinde getirdiğini ifade etti.
"Hükümet nükleer gibi büyük ihaleleri kendi döneminde yapmak istiyor ancak gerekli hazırlıkları ise yerine getirmiyor. Zorlama ile ancak bu kadarlık bir sonuç alınabilir" diyen Türkyılmaz, ihalede bir danışmanın dahi olmadığına vurgu yaptı.
Bir Enerji Bakanlığı yetkilisi de ihaleye daha fazla teklif beklediklerini ancak süre uzatımı talebi ve krediler için hazine garantisi taleplerine olumlu yanıt verilememesinin olumsuz etkisini yaşadıklarını belirterek 13 yatırımcı şartname almasını "önemli" bir gelişme olarak nitelendirdi.
Yetkili, "İhalenin son döneminin küresel krize denk gelmesi işleri çok zorlaştırdı. Rekabet edecek ikinci bir teklif olabilseydi çok daha iyi olurdu" şeklinde konuştu.
Eurasia Group analisti Wolfango Piccoli, nükleer santral ihalesine tek teklif gelmesinin, hükümetin nükleer santral sanayiyi geliştirmeye dayalı enerji politikası için önemli bir engel oluşturduğunu kaydederek, "Bu olay hükümetin enerji sektöründe devletin rolünü azaltmak, yabancı yatırım ve teknoloji çekme çabalarında karşılaştığı başarısızlıkların en sonuncusu oldu" dedi.
Oyak Menkul Değerler Başekonomisti Mehmet Besimoğlu likiditeyi kısıtlayan kredi krizi ve global piyasalardaki çalkantıların Türkiye'nin özelleştirme süreci için tehlike oluşturduğunu belirtti ve "Nükleer santral ihalesi tam bir felaketti. Kısa vadede elektrik üretiminde açık oluşacak, bu sorunlara kısa vadede çözüm getirmek zor" dedi.
Besimoğlu, "Özel sektöre güveniyorlardı ancak likiditeye ulaşım zorlaşıyor. Bundan sonraki özelleştirmeler daha da zor olacak. Eğer özel sektör (Türkiye'nin enerji ihtiyacını) karşılayamazsa yola devlet mülkiyeti modeliyle devam etmemiz gerekebilir" değerlendirmesinde bulundu.
RUSYA'YA BAĞIMLILIK Analistler eski teknolojiye sahip Ruslardan nükleer santral alınmasına ve bu ülkeye olan enerjide bağımlılığın artmasına temkinli yaklaşıyor.
Enerji analisti Direskeneli, Türkiye'nin enerji tesislerinde Rusya-Çin ülkelerin teknolojilerinden uzak durması, biraz daha pahalı olsa da yüksek kalitede santraller kurması gerektiğini belirterek, doğalgazda yüzde 60 oranında bağımlı bulunulan bu ülkeden gelecek nükleer teknolojinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Elektrik üretiminin yüzde 50'den fazlasını doğalgazdan sağlayan Türkiye'de, Rusya'dan alınan gaz bu yönüyle de bağımlılığa neden oluyor.
Elektrik Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada da ihalede tek teklifin Rusya'dan gelmesinin nükleer santral kurulumundaki dışa bağımlılık ve kaynak çeşitlendirmesi gerekçelerini yok ettiği ifade edildi.