İLAHİ Berrin Şeker Civil, alacağın olsun!.. Salı gecesi Berrin'le Gecenin Rengi programına "hayırlı olsun" ziyareti için Kanaltürk stüdyosundaydım. Berrin, biz
televizyon yazarlarına sektörün verdiği "haddinden fazla önemi" karikatürize etmek için öyle güzel bir hazırlık yapmış, öyle zekice animasyonlar düşünmüş ki, bir buçuk saat nasıl geçti, anlamadım. Berrin önce sırtımı dayadığım minderlerin yumuşaklığını kontrol etti. Sonra ayağımın altına iki tane yastık getirdi. Ben pancar gibi kızarırken, her cümlesinin sonunda bana dönüp, "Arz ederim efendim" demeyi ihmal etmedi. Yonca Lodi şarkı söylerken, Berrin kendi eliyle getirdiği tabaktaki meyveleri ağzıma tıkıştırdı. (Yanar döner olanını tercih ederdim ama neyse...) Bir ara günde 15 saat ekran başında olmaktan dolayı yaşadığım stresi dağıtmam için önüme bir hurda
televizyon getirdi ve balyozla onu parçalamamı sağladı. (Vallahi ne kadar rahatladım, anlatamam) Ben, "Buuu, sabahın köründe ucuz magazin polemiğiyle uyutulan seyirciler içiiin, buuu, dizilerde sömürülen çocuklar içiiiin, buuu, kişisel menfaatler adına kullanılan haber merkezleri içiiiin, buuu, Bizans İmparatoru tarafından kaçırılıp, tecavüz edilen Kara Murat'ın kız kardeşi içiiiiin" naralarıyla televizyonu parçalarken adeta kendimden geçtim... Hele programın son bölümünde iki Uzakdoğulu genç kız gelip de bana stüdyoda bir güzel masaj yapmasın mı!.. Dün sabah ilk işim, "örnek olması temennisiyle" kayıtları çoğaltıp, beni programlarına davet etmeyi düşünen yapımcılara, sunuculara göndermek oldu.
Televizyon eleştirmeni meslektaşlarıma da buradan açıkça racon kesiyorum: Bundan böyle Berrin'e olumsuz iki satır yazan, karşısında beni ve balyozumu bulur!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Var mı Berrin'e yan bakan?
Yayın tarihi: 18 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/18/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.