| 18 Eylül 2008, Perşembe |
MEHMET GÜRHAN 5 YIL 10 AY HAPİS... 23 Nisan 2007'den beri tutuklu bulunan Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Buna göre Gürhan aldığı 70 ay cezanın üçte ikisini çektikten sonra yani 29 ay sonra serbest kalacak. Gürhan ayrıca 6 ay sonra hafifletilmiş cezasını çekmeye başlayacak.
İLİŞKİLİ HABERLER
Deniz ortaklığından 3 mahkûmiyet çıktı
Sabri ERDOĞAN FRANKFURT
18.09.2008
Deniz Feneri davasına bakan hâkim Müller, Türkiye ve Almanya'daki kuruluşların birlikte çalıştığını söyledi. Hâkim, Deniz Feneri kuruluşlarıyla ilgili soruşturmanın ise sürdüğünü bildirdi..
Almanya'daki Deniz Feneri dolandırıcılık davası sonuçlandı. Dünkü duruşmada, Mehmet Gürhan'a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan'a 2 yıl 9 ay ve Firdevsi Ermiş'e 1 yıl 10 aylık hapis cezaları verildi. Ermiş, 1.5 yıldır tutuklu olarak yattığı için duruşmadan sonra serbest bırakıldı. Taşkan'ın da birkaç ay içinde iyi halden serbest kalması bekleniyor. Savcılar Kertsin Lotz ve İsabel Grünwald, Mehmet Gürhan için 6, Mehmet Taşkan için 3 ve Firdevsi Ermiş için 2 yıl hapis talep etmişti. Ceza alan sanıklar, temyize gitmeyeceklerini belirtti.
TÜRKİYE'DEKİ İLE ORTAK HAREKET
Hâkim Johann Müller, Almanya'da 1999'da kurulan Deniz Feneri Derneği'nin 2002- 2007 arasında 41 milyon 423 bin 158 Euro bağış topladığını, bunun 16 milyon 882 bin Euro'sunun amaç dışı kullanıldığını, olayın Almanya tarihinin en büyük dolandırıcılığı olduğunu söyledi. Müller, buna rağmen Alman basınının davaya yeteri kadar ilgi göstermediğini belirterek "Tabii basın özgürlüğü var, karışamayız. Türk medyasının da bu davayı tam doğru yansıttığını söylemeyiz" dedi. Her üç sanık için gerekçeli kararı tek tek açıklayan hâkim Müller, Mehmet Gürhan'ın Türkiye'den verilen talimatlarla hareket ettiğini söyledi. Hâkim, Gürhan'ın derneğe bağış yapanların fikrini sormadan, onlar adına kararlar verdiğini, toplanan paraları amaç dışı olarak ticari yatırımlara dönüştürdüğünü ve Almanya'daki tek sorumlu kişi olduğunu belirtti. Hâkim Müller, Gürhan'ın sosyal yardım derneğini siyasi ve ticari amacı için kullandığının saptandığını da vurguladı. Ayrıca tutulan muhasebe kayıtlarının ve para toplama şeklinin de usulsüz olduğunu kaydeden hâkim, Türkiye'ye ve Kanal 7'ye yapılan para transferlerinin ciddi bir suç oluşturduğunu ifade etti. Müller, Türkiye'deki ve Almanya'daki Deniz Feneri kuruluşlarının birlikte çalıştığını da söyledi. Hâkim, dernek tarafından kurulan şirketlerde adı geçen Harun Kapu Yoldaş, Mustafa Çelik, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Zahid Akman'ın, Mehmet Gürhan ve diğer çalışanlar üzerinde olduklarını tespit ettiklerini, ancak sadece Almanya'da işlenen suçlara bakmak durumunda kaldıkları için kuruluşun başkanı olarak Mehmet Gürhan'ı suçlu bulduklarını açıkladı.
SORUŞTURMA DEVAM EDECEK
Müller, Deniz Feneri tarafından kurulmuş ya da iştiraki olan Euro 7, Kanal 7, Atlas Pazarlama, Quick Taksi, Rapidway GmbH, Yenidünya İletişim gibi şirketlerle aralarında Zekeriya Karaman ve Zahid Akman'ın da bulunduğu 16 zanlının soruşturmasının ise süreceğini belirtti.
TÜRKİYE'DEKİ İLE ORTAK HAREKET
Hâkim Johann Müller, Almanya'da 1999'da kurulan Deniz Feneri Derneği'nin 2002- 2007 arasında 41 milyon 423 bin 158 Euro bağış topladığını, bunun 16 milyon 882 bin Euro'sunun amaç dışı kullanıldığını, olayın Almanya tarihinin en büyük dolandırıcılığı olduğunu söyledi. Müller, buna rağmen Alman basınının davaya yeteri kadar ilgi göstermediğini belirterek "Tabii basın özgürlüğü var, karışamayız. Türk medyasının da bu davayı tam doğru yansıttığını söylemeyiz" dedi. Her üç sanık için gerekçeli kararı tek tek açıklayan hâkim Müller, Mehmet Gürhan'ın Türkiye'den verilen talimatlarla hareket ettiğini söyledi. Hâkim, Gürhan'ın derneğe bağış yapanların fikrini sormadan, onlar adına kararlar verdiğini, toplanan paraları amaç dışı olarak ticari yatırımlara dönüştürdüğünü ve Almanya'daki tek sorumlu kişi olduğunu belirtti. Hâkim Müller, Gürhan'ın sosyal yardım derneğini siyasi ve ticari amacı için kullandığının saptandığını da vurguladı. Ayrıca tutulan muhasebe kayıtlarının ve para toplama şeklinin de usulsüz olduğunu kaydeden hâkim, Türkiye'ye ve Kanal 7'ye yapılan para transferlerinin ciddi bir suç oluşturduğunu ifade etti. Müller, Türkiye'deki ve Almanya'daki Deniz Feneri kuruluşlarının birlikte çalıştığını da söyledi. Hâkim, dernek tarafından kurulan şirketlerde adı geçen Harun Kapu Yoldaş, Mustafa Çelik, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Zahid Akman'ın, Mehmet Gürhan ve diğer çalışanlar üzerinde olduklarını tespit ettiklerini, ancak sadece Almanya'da işlenen suçlara bakmak durumunda kaldıkları için kuruluşun başkanı olarak Mehmet Gürhan'ı suçlu bulduklarını açıkladı.
SORUŞTURMA DEVAM EDECEK
Müller, Deniz Feneri tarafından kurulmuş ya da iştiraki olan Euro 7, Kanal 7, Atlas Pazarlama, Quick Taksi, Rapidway GmbH, Yenidünya İletişim gibi şirketlerle aralarında Zekeriya Karaman ve Zahid Akman'ın da bulunduğu 16 zanlının soruşturmasının ise süreceğini belirtti.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 18 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/18//haber,1E31180AAA814B4EA67950CE6E13F159.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Gündem Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|