Fenerbahçe Başkanı Sayın
Aziz Yıldırım'a
"Hani verdiğin sözler" dedik; mazeretler ve ithamlarla dolu bir açıklamayı karşımızda bulduk. Sayın Başkan'ın söz verdiği ama yapamama gerekçelerini sıraladığı bildirisine diyecek hiçbir şeyimiz yok. Elbette transfer birçok unsurun bir araya gelmesinden kaynaklanıyor.
Türkiye'ye yıldız futbolcuyu getirmek çok zor. Para da verseniz, gelmiyorlar. Bunun için Roberto Carlos transferi sonrasında kendisine telefon açıp "teşekkür" ettim. Gurur duydum çünkü.
Ama bu hava-cıvayı hamaset edebiyatına dönüştürmesi yanlıştı.
Bu sezon da bunun bir başka örneği oldu. Ertuğrul Özkök'e verdiği röportajda kendisi Fenerbahçe'ye gelmek isteyen dünya yıldızından bahsedip, rüzgarı artırırken sorun yoktu elbette. Ama bu sözleri bir gün birilerinin hatırlayacağı ve hatırlatacağı da hesaplanmalıydı.
Mesela, 6 Ağustos'ta Fenerbahçe'nin resmi sitesi, Xabi Alonso ile hiç ilgileri olmadığını ve görüşme dahi yapmadıklarını bildiriyordu. 1 Eylül Pazartesi günü ise Xabi Alonso'nun
Türkiye'ye gelmek istemediği yazıldı.
SEMİH DAHA İYİ
Sayın Başkan'ın belirttiği gibi şartlar gerçekleşmezse, transfer de olmaz. Senna'nın bonservis bedeli gibi. Ama bunu
"Görüşmedik" diye değil,
"Anlaşamadık" şeklinde açıklamakta ne mahzur var? Ulaşılmazlığınız veya pürüzsüz olmasını istediğiniz iktidarınız ne zarar görür?
"İstediğimiz oyuncuyu alırız" sözü, bazılarını, gelişmelerini farklı aktarmak düşüncesine itebilir. Fenerbahçe Kulübü'nün büyüklüğü bir futbolcunun gelmemesiyle değişmez. Bu takımda, bu yönetimin de transfer ettiği nice dünya yıldızları futbol oynadılar. Kaybeden karşı taraftır. İnsanlar bunu bilmeli.
Josico transferinin 6 artı düşünülerek yapılması mantıklı. Mantıksız olan; bu transferlerin daha düşük maliyeti ile kulüpte kalabilecek, üstelik Türk vatandaşı olan Aurelio'nun kaybedilmesidir. "Ondan daha iyisini getireceğim" derken, bu hesabı da yapmak gerekirdi. Guiza'yı eleştirmek, haddimiz olarak değerlendirilmemiş.
Ben Guiza'nın futbolculuğundan önce maliyetini eleştiriyorum. Elbette önemli bir oyuncu. Fakat Semih'ten daha iyi değil.
Yeterli şansı bulduğunda yedek kulübesindeki İlhan Parlak'ın da neler yapabileceğini göreceğiz. En büyük yatırımınız, kadrodaki oyuncularınızdan daha iyi olmalıydı.
Ancak 15 milyon euro bonservis bedeli, Milan'ın Ronaldinho'ya ödediği 21 milyon euro ile karşılaştırılınca biraz çok geldi. İnşallah buna değer, benim gibi düşünenler yanılırlar.
İNSANLARI KÖR ETMEYİN
Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşları iyi bilmeli ki, iddialı sözleri ile yapılan transferler birbirlerini eşitlemiyor. Hatalar yaptılar ve mazeretler ile bunların doğru olduğuna inanıyorlar.
İşin daha ilginci bana mesaj çekenlerin, beni cesaretimden dolayı kutlaması. Karşı çıkanlar ise yazılanlara yanlış diyemiyor karıştırıcılık ile itham ediyorlar.
Meğerse insanlar nasıl sıkılmış ama çıtlarını çıkaramamışlar. Beyler-Bayanlar; iyi ancak tartışılarak bulunur. Fikirler doğru için söylenirler.
Yağdanlık görevindeki arkadaşlara sesleniyorum; insanların gözünü kör etmeyin.
"Kulluk" vazifeniz sizi ilgilendirir, benim işim daha iyiye ulaşmak.
Yayın tarihi: 6 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/06//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.