Severek oynadığı 'Sıla'daki Boran Ağa karakterine üç hafta sonra veda edecek olan Mehmet Akif Alakurt, bunun kendisini hüzünlendirdiğini söylüyor: Boran sevdiğim bir adam, çok keyif aldığım bir karakterdi. Dizinin tanıtımları dönerken bile çok duygulanıyorum. Son bölümler çekilirken de epey hüzünlenmiştim aslında!..
Üç yıldır atv'de yayınlanan 'Sıla' dizisi, üç hafta sonra ekranlara veda etmeye hazırlanıyor. 'Sıla'da 'Boran Ağa' karakterini canlandıran Mehmet Akif Alakurt ise yeni bir projeyle ekranlara gelmeye hazırlanıyor. Çok sevdiği Boran Ağa'ya veda etmenin hüznünü yaşayan Alakurt, "Çok farklı bir karakter olacak" dediği yeni rolüne ise kitap okuyarak hazırlandığını anlatıyor.
*MEHMET AKİF ALAKURT FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...*
'Sıla' sezona yine hızlı bir başlangıç yaptı ama bildiğim kadarıyla dizi yakında sona eriyor, değil mi?
Biz geçen sezon son dört bölümü çektik, şimdi onlar yayınlanıyor. Biz finalimizi yaptık yani. Bana göre çok da keyifli bir final oldu; ben çok eğlendim çekerken, çok keyif aldım.
*
'Sıla' ve 'eğlenmek' kelimelerini pek yan yana düşünemiyor insan...
İş anlamında eğlenmekten bahsediyorum tabii. Çünkü işimi severek yapıyorum, severek yaptığım için de doğru şeyler yaptığımda eğleniyorum, keyif alıyorum.
İÇİNİZE DOKUNACAK!*
Yani bu 'Sıla'da eğlenceli bir son olacağı anlamına gelmiyor, değil mi?
Yok, o anlama gelmiyor ama bence keyifli, insanların içinde bir yere dokunacak bir son oldu.
*
Neden dizi geçen sezon bitirilmedi de, dört bölüm olarak yeni sezona sarktı?
Bunun cevabını ben de bilmiyorum ama kanalımızın böyle bir talebi olduğunu düşünüyorum. Bana kalsa oynamaya devam ederdim ama...
*
Siz iki-üç aydır finali biliyorsunuz. Etrafınız sonunda ne olacak diye sizi sıkıştırmıyor mu?
Sıkıştıranlar oluyor tabii ama ben onlara kötülük yapmamak adına söylemiyorum. Çünkü söylediğim zaman işin sürprizi kalmayacak, izleyip görsünler istiyorum. Buna ailem de dahil. Anneme bile hiçbir şey söylemiyorum. Her şeyi izlerken öğrenmek daha keyifli. Bu benim adıma da böyle. Mesela bazı oyuncular çektiği sahneyi gidip monitörden seyretmeyi sever, bense bunu yapmam. Ekranda görmek daha hoşuma gidiyor, o farklı bir tat.
KENDİ KİŞİLİĞİM VAR*
İki yıldır 'Boran Ağa'sınız. Ama şimdi size bakıyorum giyiminizle, duruşunuzla canlandırdığınız karakterden çok farklısınız...
Oyunculuk benim için büyük bir eğlence, çok seviyorum gerçekten bu işi. Oynadığım karakterlere bürünmek ya da onu normal hayatımda yaşatmak gibi bir kaygım yok ama. Kendime ait bir kişiliğim var ve ben başkaları için yaşamıyorum. Ben şimdi karşınızda takım elbiseli oturmaya kalksam, belki sizin gözünüzde daha oturacak bazı şeyler, ağa rolüyle daha bağdaştıracaksınız ama ben imaj taraftarı bir insan değilim. O yüzden karakterimden etkilenmiyorum, sadece oynadığım sahnelerden etkilenmeye çalışıyorum.
*
Boran Ağa gibi kendinize uzak bir tarzı canlandırmak mı daha kolay, yoksa kendinize daha yakın birini mi?
Aslında onun tarzı ne, bunun tarzı ne diye bakmıyorum; sadece hissetmem gerekiyor.
*
Sokaktaki izleyici sizden Boran Ağa gibi davranmanızı bekliyor mu?
Bence artık insanlar bunu ayırt edebiliyor, ekranda izlediği kişinin başka bir karakter olduğunun farkındalar. Tabii öyle olmadığına inanmak isteyen insanlar da oluyor ama birçok şeyi genellemek mantıksızlık olur değil mi?
*
Peki iki yıldır canlandırdığınız bir karakterle vedalaşmak zor olacak mı?
Boran sevdiğim bir adam, çok keyif aldığım bir karakterdi. Dizinin tanıtımları dönerken bile duygulanıyorum aslında, evet dediğiniz gibi karakterle vedalaşıyorum. Son bölümler çekilirken de epey hüzünlendim aslına bakarsanız.
GENÇLİK DİZİSİ OLMAZ*
'Sıla'dan önce rol aldığınız 'Hacı' dizisinde de yine feodal yapıda bir karakteri canlandırmıştınız. Belki de iki karakterin etkisiyle ben sizi hiçbir gençlik dizisinde düşünemiyorum. Ne dersiniz?
Ben de kendimi bir gençlik dizisinde göremiyorum. Belki mizacımla, belki de üstesinden gelememekle alakalı. Sonuçta ben eğitimli bir oyuncu değilim, konservatuvarlı bir insan belki yapabilir ama ben bir gençlik dizisinde ya da filminde çok başarılı olacağıma inanmıyorum. O yüzden de hayal kurup yaparım demem.