Ankara siyasi gelgitlerin en yoğun yaşandığı süreçte. Bir yanda yörelerine en iyi hizmeti yaptığı için Meclis tarafından Üstün Hizmet Ödülü alan işadamları, sanatçılar, edebiyatçıların sevinci...
Diğer tarafta, dava ve sorgulama tartışmaları...
Üstüne eklenen, İstanbul'da ABD Başkonsolosluğu'na yapılan saldırı sonucu şehit verilen 3 genç polisin acısı...
Ankara'nın bu kargaşasının giderilmesi için dün Çankaya Köşkü'nde önemli bir buluşma vardı.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, eski Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök'ü öğle yemeğinde konuk etti.
Aslında davetin gerekçesi de belliydi.
Emekli Orgeneral Özkök bir süre önce Milliyet'ten
Fikret Bila'ya,
"Tüm anayasal kurum ve kuruluşların başındakiler, akil adamlar, politik liderler beklenti ve ihtiraslarını bırakıp kötü gidişe son vermeli" diyerek Cumhurbaşkanı'nı göreve çağırmıştı.
Gül'ün de davetini bu çerçevede gerçekleştirdiği duyurulmuştu.
Peki, 2.5 saat süren yemekte ne konuşuldu?
Hem Özkök'ün yemek sonrası anlatımından, hem de konunun ilgilisinin aktarımından anlıyoruz ki, AK Parti'ye kapatma davası süreci ile başlayıp Ergenekon Soruşturması ile derinleşen siyasi gerilim masaya yatırılmış.
Cumhurbaşkanı, bu çerçevede bir siyasi ufuk turu yapıp ve gerilimi azaltmak için gerçekleştirdiği temaslar hakkında bilgi aktarmış.
Bir süre önce yaptığı,
"Tartışmalarda usul, adap ve seviye korunmalı" açıklamasını da anımsatmış.
Gerilimden hoşlanmıyor 24'üncü Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ise
"akil adamların devreye girmesi gerektiği" yönündeki görüşlerine özetle şunları eklemiş:
"Halk, keskin ve sert tartışmadan hoşlanmıyor. Toplumda akil adamların devreye girmesini istiyor. İstişarenin önemine inanıyor. Ülkedeki gelişmeler hakkında geniş ve doğru bilgiyi de edinmek istiyor. Bu bilgilendirmeyi de en iyi Cumhurbaşkanı'nın yapabileceğine inanıyor." Cumhurbaşkanı Gül, bu konudaki temaslarını sürdüreceğini, haftaya eski AİHM Yargıcı
Rıza Türmen'i, ardından da Roma Büyükelçisi
Uğur Ziyal'i davet edip görüşeceğini aktarıyor.
Bu aşamada AB sürecine de giriliyor.
Gül bu konuda gelinen noktayı özetliyor, Özkök ise AB sürecindeki görülen yavaşlamayı eleştiriyor.
Özkök, şu tespitte bulunuyor:
"AB'ye gireriz girmeyiz ayrı bir şey; ama AB sürecinin en önemli yanı Türkiye'ye kural, ilke, standart getirecek olmasıdır. Enerjimizi bu sürece vermeliyiz..." El Kaide inancı Görüşmede ABD İstanbul Başkonsolosluğu'na yapılan saldırı da ele alınıyor.
Bir de Çankaya'ya saldırının ElKaide eylemi olduğu inancı hakim.
Görüşme, karşılıklı olarak
"temasın sürdürülmesi niyetinin" dile getirildiği, memnuniyet dolu cümlelerle sonuçlanıyor.
Çankaya Köşkü'nde sağlanan bu uyum, 3 genç polisin şehit olduğu İstanbul saldırısını gerçekleştirenlerin ardında kimin bulunduğu konusunda sağlanamıyor.
Adalet dağıtmakla sorumlu olanlar, daha olayın faillerinin kim olduğu tespit edilmeden hükmünü verip,
"Bunlar Ergenekon'un uzantısı" iddiasında bulunuyor.
Yıllardır terörle boğuşmuş emniyet uzmanı ise dün telefonda şöyle diyor:
"Ergenekon çok daha medyatik olduğu için bizimkiler ona takılıp kaldı, diğer terör örgütlerini bir kenara attı. Terör örgütleri etrafta fink atıyor..." Haydi gelin bu yaman çelişkiyi çözecek bir akil adam bulun...
Yayın tarihi: 11 Temmuz 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/11//haber,503FA5F6236949E5A60F0A4CFD762B94.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.