Hrant Dink cinayeti zanlıları mahkeme salonunu bir komedi tiyatrosu sahnesine çevirmeye uğraştı.
Sanıkların suçu birbirinin üzerine atma çabası içine girdiği de anlaşıldı.
Anlaşılması biraz daha sıkıntılı olan ise sanıkların mahkeme salonunda yaptığı konuşmalar ve cezaevi nakil aracında attığı sloganlardı.
Bunlar bir siyasi partiyi ve liderini hedef alıyordu.
Dink cinayetinin başından beri zanlılarla partinin çeşitli kademedeki yöneticileri arasında bir organik bağ olduğu kuşkusu vardı.
Erhan Tuncel'in Muhsin Yazıcıoğlu ile fotoğrafı, Ogün Samast'a yapılan yardımlar, Yasin Hayal'in partide çaycılık yapması gibi.
Parti yönetimi bu ilişkileri şiddetle yalanladı ve gerek partinin, gerekse Alperen Ocakları'nın sanıklarla ilgisi olmadığını iddia etti.
Peki, o zaman sanıklar niye partiyi bağlayacak, kendilerinin Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları ile uyum içinde olduklarını gösterecek bir tutum içine girdi? Burada net bir tavır alma mı yoksa birtakım merkezlere mesaj verme niyeti mi var?
İkisi de mümkün.
Çünkü Ergenekon soruşturmasından sonra
Türkiye'de bazı işlerin eskisi gibi gitmeyeceğini görmüş olabilirler.
Veya işlerin hala eskisi gibi gideceğini düşünüp bazı merkezlere "Bizim için çalışın yoksa konuşuruz" mesajı da vermiş olabilirler.
Amaçları ne olursa olsun bu tavır Hrant Dink cinayetinde gerçek zanlılara hala ulaşılamadığını gösteriyor. Ne yazık ki, gerçek zanlılara ulaşma çabaları da sonuca eremiyor çünkü soruşturmanın bazı bölümlerinin aydınlatılmasının özenle önüne geçiliyor.
Belki de bu çabalar da geldi duvara dayandı.
Emekli orgenerallerin tutuklandığı bir ülkede uzman çavuşların ve alt rütbeli subayların ardına saklanabileceği bir güç kalamaz çünkü.
Bugünkü Tüm Yazıları
Bu mesaj kime ve niye şimdi?
Yayın tarihi: 8 Temmuz 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/08//haber,983C0FB65CEC4D01A172667E7D855B20.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.