İnsan eksilten fabrika kurdum şoförü düğmeci yaptım

* 2005'te Ayazağa'daki yani fabrika ve merkez ofisinize taşındınız. Burası uzay üssü gibi.
40 yıllık deneyimimle herkese akıl veren ben , 'Hadi sıra sana geldi, kendin için bir şey yap' deyince, burası çıktı ortaya. Çünkü çok daralmıştık, 'Tamam mı devam mı' kararı vermemiz gerekiyordu. Çocuklar 'devam' dedi, kendi mülkümüzü alıp bu fabrikayı yaptık. Dünyadaki en son teknolojiyi kullandık. Her şey robotlarla ve otomasyonla gidiyor. Tabii insan eksilten bir sistem kuruldu ama ben hayatımda hiç insan çıkarmadığım için şoförü düğmeci, makineciyi ütücü yaptım. Çünkü açılan yeni mağazalarla kapasite artırımı söz konusuydu ve bütün arkadaşlarımıza sahip çıktık. Ayazağa kampusü 20 bin metrekare kapalı alanı olan bir merkez. Çok insancıl bir ortam yarattık, soyunma dolaplarından, duşlar, özel yemek salonları, kat aralarında cafe'ler var. Kütüphanemiz var, isteyen işçiler eve kitap alabiliyor. Günlük 25-30 gazete alınıyor.

* Ne kadarlık bir yatırım bu?
Ömrüm boyunca parayla ilgili bir şey söylemedim, Sultanhamamlıyız biz. Bunu da söylemem. Şöyle söyleyebilirim, ben 15 yıl sonramı satın aldım. O zaman ulaşmayı hedeflediğim büyüklüğümü sorarsanız, 500 mağaza. Biz batıdaki örnekleri görerek o rahatlığa kavuşuyoruz yavaş yavaş. Örneğin mağazaya ayakkabı geliş adedi giderek çoğalıyor. Bununla baş etmek mümkün değil, gümrükten mal çıkıyor, fabrikaya geliyor, çevrede trafik kilitleniyor. O işi lojistik şirketine verdik. O gümrükten alıyor, etiketliyor, mağazalara kapı kapı dağıtıyor. Üretimimiz yıllık 2 milyon adete ulaştı.