Dünyanın tablosu bizi ürkütüyor ve bir beklentimizi pekiştiriyor: Yeni bir peygamber gel(e)meyeceğine göre (Hazreti Muhammed'le o fasıl kapandı), gezegenimizin yeni bir Adam Smith'e, yeni bir Karl Marx'a, yeni bir Friedrich Engels'e ihtiyacı var. Belki üçüne birden. Yoksa Mesih'e veya Mehdi'ye bel bağlamak zorunda kalacağız.
İşte çeşitli parçaları birleştirerek oluşturduğumuz güncel "Küresel puzzle":
Afrika ülkelerinden Gine'de ordu başkaldırdı. Nedeni: Temel gıda ürünlerindeki olağanüstü artış. Buna devletin kasalarının tamtakır olması nedeniyle aylardır maaş ödenememesini ekleyin. "Tuz"un kokması için tüm koşullar hazır. Batı Afrika'nın diğer ülkelerinde (Sierra Leone, Liberya, Fildişi Kıyısı, Senegal, vs) iktidarlar "Ya bize de sıçrarsa" korkusuyla uyuyamıyorlar.
Sadece Afrika'da değil, Pakistan'a, Bangladeş'e, Endonezya'ya, Filipinler'e kadar uzanan geniş coğrafyada yüzmilyonlarca kişiyi isyanın eşiğine getiren
beslenme krizinin nedeni olarak küresel ısınma gösteriliyor. Kanmayın: Asıl neden akaryakıt fiyatlarındaki korkunç artışın yerel çiftçileri safdışı etmesi ve meydanı çokuluslu şirketler ile "Modern vampirler" diyebileceğimiz spekülatörlere (Yatırım fonları, hedge fonlar) bırakması. Avrupa'da kıyamet kopuyor: Fransa'da balıkçıların başlattığı grev İtalya, İspanya, Portekiz, İngiltere'ye sıçradı. Günlerdir denize açılmıyorlar. Dahası limanları, özellikle akaryakıt dolum tesislerinin bulunduğu limanları trafiğe kapatıyorlar. Bu süresiz grevin gerekçesi; akaryakıtın 3 yılda 3 kattan fazla zam görmesi.
Balıkçıların eylemi diğer sektörlere de yayılıyor: Nakliyatçılar, inşaatçılar, ambulans şirketleri ve çiftçiler. Örneğin Almanya'da süt üreticileri güğümlerini derelere döküyorlar. Nedeni: Satış fiyatlarının akaryakıt zamlarıyla şişen maliyetlerini karşılayamaması. O eylem de hızla Almanya dışına taştı, Lüksemburg, İtalya, Fransa, Avusturya, Hollanda, Belçika ve İsviçre'deki üreticiler de katıldı.
2016'ya pozisyon almak! Ama bu sırada "Yatırım fonları" zamana karşı yarışarak, piyasalarda pozisyon alıyorlar. Hayır; bir ay, üç ay, bir yıl sonrası için değil! 2010, 2013, hatta 2016'daki petrol üretimlerini kapatıyorlar. Varili 300'den başlayıp 400 dolara kadar giden fiyatlarla! Bu da, bir uzmanın ifadesiyle, "Sadece kısa vadeyle ilgili arztalep verileri üstüne kurulu petrol piyasasını çok uzun vadeli gerilimlere, krizlere teslim ediyor."
Anlamı: Yatırım fonları politikalarını petrol arzının bundan böyle asla talebi yakalamayacağı varsayımına oturttular. Yani? Petrol dünya ekonomisinin canına okuyacak. Zaten o yüzden Uluslararası Enerji Ajansı baş iktisatçısı Fatih Birol, "Petrol bizi terk etmeden, biz petrolü bırakalım" çağrıları yapıyor.
Yine o yüzden önemli petrol ve doğalgaz üreticilerinden Birleşik Arap Emirlikleri ithal kömüre dayalı elektrik santralleri kurmak için kolları sıvadı. (Çünkü ülkede elektrik kesintileri yaşanıyor. Gazını santrallere değil, petrol üretimini sürdürebilmek için kuyulara pompalamak zorunda olması nedeniyle.)
Yine o yüzden başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Körfez ülkeleri nükleer enerji yatırımlarına büyük fonlar ayırmaya başladılar.
Tüketiciler isyanda, üreticiler çaresiz. Ve de bilinen rezervler tükenmeye başladı. (Kuzey Denizi, Meksika, Endonezya. Bir zamanların önemli petrol ihracatçısı Endonezya üretimi artık tüketimini bile karşılayamadığı için OPEC'ten çıkmaya karar verdi.)
Ve de Fatih Birol, "Önümüzdeki on yıllarda petrol rezervleri tükenmeye başlayacak. Hem üreticiler. hem tüketiciler bu yeni döneme hazırlanmak için hemen kolları sıvamalılar" uyarısında bulunuyor.
Ve de "Yatırım fonları", 10 yıl sonrasının petrol üretimini kapatıyor.
Yeni bir Adam Smith, Karl Marx ve Friedrich Engels, hatta üçünü birden beklemekte haksız mıyız?
Kapsamını, şiddetini, süresini hiç kimsenin kestiremeyeceği küresel "Ayakta kalma savaşı"nı (Avrupa Parlamentosu geçenlerde hammadde kaynaklarına erişimin engellenmesinin büyük kriz nedeni olabileceğine ilişkin bir karar kabul etti) ancak o modern kahinler önleyebilir. Belki.
Yayın tarihi: 2 Haziran 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/02//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.