kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERDAL ŞAFAK

Flört ve parfüm

Hani, "Din hizmetlerinin ve insanımızın din konusunda bilgilendirilmesi faaliyetinin sağlam bilgiye ve bilimselliğe dayalı olarak, akıl, bilim, çağdaş insani değerlerle uyum içinde yürütülmesi gerekiyor"du? (Diyanet İşleri Başkanı Prof.
Dr. Ali Bardakoğlu, Mayıs 2003)
Hani, "Kur'an kadınları aşağılayan anlayışı açıkça kınıyor"du? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mart 2004)
Hani, Diyanet "Yorum ve bakış açısı çok önemli. Biri bakar hoşgörülü, dünyaya ışık saçan mesajlar verir, diğeri aynı kitaba bakar, radikal ve hepimizi rahatsız eden yorumlarda bulunabilir. Biz zaten hep bu yüzden dindarlığımızı, din anlayışımızı gözden geçirmeli ve günümüzün ihtiyaç ve taleplerine göre yeniden inşa etmeliyiz diyoruz " yaklaşımındaydı? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Şubat 2006)
Hani, Diyanet " İslam dini, insanı kadınerkek diye ayırmaz. Ayırım bizim kafamızdadır " anlayışını benimsiyordu? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mayıs 2006)
Hani, Diyanet İslam dinini üç ayağa oturtmuştu? "Birinci ayak; dinin ana kaynağı Kur'an ve sünnet. İkincisi, cumhuriyetin temel ilkeleri, laiklik, Atatürkçülük. Üçüncüsü, göz ardı edilemeyecek realite olan çağdaş dünyanın birikimi ve donanımı"ydı? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mayıs 2006)
Hani, " Dinin yorumu bir çizgiye hapsedilemez "di? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Temmuz 2006)
Hani, " İslam dini, din adamlarının tekelinde ve yetki alanında değil "di? (Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Ocak 2008)
Ve hani, hadislerin yorumları günümüz koşullarına, çağın birikimlerine ve demokrasi, insan hakları, kadınerkek eşitliği temelinde ayıklanacak, gerekirse yeniden yorumlanacaktı?

Kadınların aşağılanması
Diyanet'in internet sitesinde yer verilen ve flört etmeyi "Zina" sayan fetva veya "Ulema görüşü", yukarda sıraladığımız soylu ilkeler ve dünyaya sağlıklı bakış açısıyla ne kadar uyuşuyor? Bu görüşün dayandırıldığı "Erkek ve kadın bir diğeri için cinsi uyarıcıdır" gerekçesi kadının aşağılanması, cinsel obje olarak görülmesi, hatta "Baştan çıkarıcı" yani "Şeytan" konumuna düşürülmesi "Kur'an kadınların aşağılanmasını açıkça kınıyor" hükmünün açıkça inkârı değil mi?
Ya, kadınların parfüm sürmesinin "Edepsizlik" olarak nitelenmesine ne demeli? Diyanet bilgilerinin dünyada doyamadığı üç şey arasında güzel kokuları, yani parfümü de sayan Hazreti Muhammed'in son hadisinden de mi haberleri yok?
Ya "Kadının, yanında mahremi bulunmadan yolculuk etmesi uygun görülmemiştir" mütalaasına nasıl bir kılıf uydurulacak? Bunun kadınların tek başlarına yolculuk etmelerini yasaklamaya hazırlanan Malezya'daki zihniyetten, kadınların araba kullanmalarını, yakınları olmadan dışarı çıkmalarını yasaklayan Suudi Arabistan'daki Vehhabi yobazlığından ne farkı var?
Bunun bir adım sonrası, örneğin Hollanda'daki İslam ulemasından Kemal El-Faidi gibi kadınların bisiklet kullanmalarını yasaklayan fetvasına benzer mütalaa olursa şaşmayın. O fetvanın gerekçesi ne biliyor musunuz? Bisikletin selesi kadın için cinsel uyarıcı olabilirmiş!
Ardından Pakistan'da çıplak kadın fotoğraflarının yer aldığı moda dergilerini yasaklayan fetvanın benzeri de gelebilir mi dersiniz? Ya da El-Ezher Üniversitesi eski Rektörü Şeyh Raşar Hasan Halil'in "Karıkocanın çıplak sevişmeleri günahtır", fetvası gibi bir şey?
Veya yine Mısır ulemasının önde gelen isimlerinden Müftü Ali Gomaa'nın "Heykel yontmak ve evinde heykel bulundurmak cehennemlik bir günahtır" türünden bir buyruk? Diyanet'in sitesinde yer vererek sorumluluğuna ortak olduğu bu dini görüşler, ne yazık ki, Türkiye'nin imajına da, iktidara da, hatta İslam'a ciddi zarar verdi. Batı medyası (Amerika'nın Sesi Radyosu, İngiliz "The Guardian" gazetesi) konuyu diline ve kalemine dolamaya başladı bile.
Bardakoğlu ve ekibinin İslam'ı çağın koşullarına göre yeniden yorumlamalarından vazgeçtik; çağdışı yorumlarıyla Cumhuriyet'in değerlerini örselemesinler, yeter.