"Yargıtay durumdan vazife çıkardı"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlar Kurulunun yayınladığı bildiriye sert yanıt verdi. Erdoğan, "Hakkında kapatma davası açılmış bir siyasi partiyle ilgili bir bildiri yayınlanırsa, kusura bakılmasın onu cevapsız bırakmak 16.5 milyon seçmenine ihanettir. Onu cevapsız bırakamam. Çünkü yargının Başkanlar Kurulu böyle bir açıklamayı ne Anayasa'dan ne de kanunlardan aldığı yetkiyle değil, durumdan vazife çıkarmak suretiyle yapıyor. Böyle bir yetki olamaz" dedi.
Erdoğan, partisinin Kadın Kolları Kongresi'nde konuştu ve Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun yayınladığı bildiriyi değerlendirdi. Erdoğan, hiç arzu edilmediği halde gerilimler yaşandığını belirterek, bunların demokrasinin olgunlaşma sancıları olmak gerektiğini söyledi. Yargının da, yasamanın da, yürütmenin de millet olarak kendilerinin olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu:
"Ama gönül arzu ederdi ki yargı, şunu çok iyi tespit etmeliydi "Benim görev alanım bellidir. Benim görev alanımın dışına çıkmamam gerekir' Yürütmenin zaten alanı bellidir. Kendi icraat alanının dışına çıkması söz konusu değil. Ama bir şeye üzülüyoruz. O da şu, bu güne kadar bir kapatma süreciyle, hakkında kapatma davası açılmış bir siyasi partiyle ilgili bir bildiri yayınlanırsa, kusura bakılmasın onu cevapsız bırakmak 16.5 milyon seçmenine ihanettir. Onu cevapsız bırakamam. Çünkü yargının Başkanlar Kurulu böyle bir açıklamayı ne Anayasa'dan ne de kanunlardan aldığı yetkiyle değil, durumdan vazife çıkarmak suretiyle yapıyor. Böyle bir yetki olamaz."
"SESSİZ KALAMAZDIK"
Başbakan Erdoğan, 16.5 milyon seçmenin oy verdiği bir parti olarak konuda suskun kalmaları halinde, o zaman sesiz yığınların sesi olarak kendilerinin de, sessiz yığınlar olarak kalacaklarını söyledi. "Herkes işini yapmalı" diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Yasama görevini yapıyor. Yasamaya kalkıp da müdahale edilemez. Yürütme de yasamaya müdahale edemez, yasama da yürütmeye. Kuvvetler ayrılığı diyoruz. Herkes birbirine saygı gösterecek. Ve bu saygıyı da kuralları içerisinde götüreceğiz. Ve 138. Anayasa maddesinden dolayı atıfta bulunulurken ne yazık ki kendileri, 138'i çiğniyorlar. Ne bu, etkileme maddesi. Olamaz. Bunun neticesi ne olursa olsun buna katlanmak mümkün değildir demokratik ülkelerde. Bunu böyle bilmemiz lazım."
"TAYYİP ERDOĞAN SÖYLERSE TU KAKA, BAYKAL SÖYLERSE ALKIŞ"
Yasama, yürütme ve yargının Türkiye için olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Aramızda husumete yer olmadığını, hukukun üstünlüğü prensibine dayanarak, inanarak söylemek durumundayım. Buraya çok dikkat edeceğiz, hukukun üstünlüğü Bu hukuk herkes için geçerlidir. Bakın kanun demiyorum, hukuk diyorum. Çok farklı bir şey. Evrensel değerlerle örtüşen hukuk, bundan bahsediyorum. Bir yerde farklı, bir yerde yerde farklı olmaz. "Kim söylüyor?' buna göre hukuk olmaz. "Neyi söylüyor, nasıl söylüyor?' Kimse buna bakmıyor. Neye bakıyor? Kimin söylediğine bakıyor. Eğer Tayyip Erdoğan söylerse tuu kaka, filanca söylerse alkış. Yok öyle bir şey. Hukukta bu yok. AK Parti söylerse tuu kaka ama CHP söylerse alkış. Yok böyle şey. Sayın Baykal maşallah ayetler, hadisler okur, Tayyip Erdoğan bırakın onu, "bunların gözleri var görmezler' diyor, suç layihasına koy. Yok böyle şey. Biz ne söylediğimizi çok iyi biliyoruz. Ve inanarak da yolumuza devam ediyoruz. Ve onun için de bu yolculukta bizim her şeyimiz, sizsiniz."
(ANKA)
Yayın tarihi: 25 Mayıs 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/25//haber,AB5679E1030D4ED1894018015DEA591B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.