Gösteri hakkı temel haktır

Tüm demokratik ülkelerde gösteri, toplantı düzenlemek bir haktır. Demokratik ülkelerde bu hak hiçbir şekilde engellenemez, kullanmak isteyenlere karşı şiddet uygulanamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11'inci maddesi bu konuyu düzenler:
"Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir."
Toplantı özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi, demokratik toplumun temel taşlarından biridir.
DİSK, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı bu yıl yine Taksim'de kutlamak istedi. Hükümet, istihbarat raporlarını gerekçe göstererek buna izin vermedi.
Ardından İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü, gerekirse orantılı şiddet kullanarak Taksim'e çıkmak isteyenlere engel olacaklarını açıkladı.
Bu kararlılıklarını DİSK'i ablukaya alarak, kapıdan başını uzatana tazyikli su sıkarak, gaz bombası atarak gösterdiler.
Bu görüntüler, Avrupa standardında demokrasiyi hedeflediğini iddia eden bir ülkeye yakışmadı.
Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, "Rassemblement jurassien-İsviçre" davasında (10 Ekim 1979) şu kararı vermiştir:
"Komisyon öncelikle, bu maddede yer alan barışçı toplanma hakkının demokratik toplumda temel hak olduğunu ve ifade özgürlüğü gibi, bu hakkın da demokratik toplumun temellerinden biri olduğunu belirtmek ister. Bu hak bu niteliğiyle hem özel toplantıları, hem de kamuya açık cadde, yol gibi alanları kapsar."
Türkiye 12 Eylül'den bu yana 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın kutlanmasına ilişkin kısıtlamalarını sürdürüyor.
İktidarlar değişse bile, devletin 1 Mayıs'a bakışı değişmiyor.
1977'de onlarca insanın can verdiği Taksim'de gösteriye karşı her yıl yeni bir bahane bulunuyor.
1 Mayıs'ta Taksim yasağının bir devlet politikası olduğu anlaşılıyor.
"Temel haklar konusunda hiyerarşi olmaz" görüşünü savunuyorsak, bunu toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına da yaymak gerekir.
Dünyanın her yerinde her gösteriyi provoke etmek isteyen terör grupları vardır. Başarı, onlara fırsat bırakmadan hakkın kullanımını mümkün kılmaktır.
"Taksim'de provokasyon olur, Çağlayan'da olmaz" demek, inandırıcı ve etkileyici gelmez kimseye.
Evet devletin gücü karşısında durmak mümkün değil. Değil ama devletin bu gücü hep solcuları eziyor nedense."