Ufuk turu

Bu yıl, iki "melek" filmi oynadı. Biri, Mahsun Kırmızıgül'ün yönetmenliğini yaptığı "Beyaz Melek" ki, çok yüksek seyirci sayısına ulaştı. Onun kadar ilgi görmeyen, ama, gene de başarılı olan bir diğer film "Melekler Ağlamaz"dı. Yabancı Damat, Tatlı Belâ Fadime gibi dizilerdeki sempatik genç kız rollerinden tanıdığımız Nehir Erdoğan, alkole bulaşan ve acı çeken bir kızı canlandırıyordu. Güzelliği ve şirin gülümsemesiyle değil, oyunculuğu ile seyirciyi etkiledi.
Televizyon kanalları, diziye boğuldu; bazen bir iki hafta sonra reyting sebebiyle, emek ve para israfı göze alınarak, üstelik seyirciye saygısızlık yapılarak diziler kaldırılıyor fakat, gene de bu sayede, kenarda kıyıda kalmış birçok insan üne kavuşuyor. Nurgül Yeşilçay'ı İkinci Bahar'da, Özgü Namal'ı Kurtlar Vadisi'nde, Nehir Erdoğan'ı da Yabancı Damat'ta tanıdık.
Emre Kınay da, bir dizide dikkatimi çekmişti. Sonra onu "Kara sohbet" adlı tiyatroda seyrettim, bir harikaydı. Bugünlerde, Pelin Körmükçü ile "Aşk her yerde" isimli hoş bir komedide oynuyor. Tıpkı Nehir Erdoğan gibi, hem dramda, hem komedide aynı derecede başarılı.
Birkaç cümle ile de tamamlanan İstanbul Kültür ve Sanat Festivali'nden söz etmek isterim. Kapanış filmi "Boleyn kızı" idi. İngiliz Kralı 8. Henry'nin karısından boşanabilmek için, Katolik Kilisesi'nden kopup, Anglikan mezhebini benimsediğini biliyoruz. 8. Henry, aşkı bitince, ilk karısı gibi, Ann Boleyn'i de bir iftira üzerine ölüme mahkûm etmekte beis görmüyor. Bir başka festival filmi, "Goya'nın hayaletleri" de tarihi hakikatleri gözler önüne seriyordu. 18. asır İspanyası'nda, insanların, Katolik dini adına Engizisyon Mahkemesi'nde yargılandığına, keyfi kararlarla uzun yıllar hücrelerde tutulduğuna, kafalarının kılıçla kesildiğine şahit olduk.
"İslâmiyet, devlet düzeni öngörür, dolayısıyla, laiklik açısından özel tehlike arz eder" diyenlere, dinin, Batı dünyasında, asırlar süren egemenliğini ve derin etkilerini anlamaları açısından faydalı olacak filmlerdi bunlar. Başka ülkelerin geçmişlerinde, din adına uygulanan şiddet ve dehşet, inanın, bizimkileri fersah fersah geride bırakır.