Her ay evimize gelen elektrik faturasında, malumunuz üzere, bir de TRT payı var. Kullandığımız elektriğin yüzde 2'si kadar tutarı TRT'ye aktarıyoruz. Bu sadece vatandaş için değil sanayici için de böyle. Normal olarak, 'Ben elektrik tüketirken neden TRT'yi finanse ediyorum ki?' sorusu akla gelebilir. Bu soru yıllardır herkesin kafasında zaten. Bir dönem Enerji Bakanı Hilmi Güler de 'TRT payı kalkmalı' diyerek o da bu kesilen payın mantığının olmadığına işaret etmişti. Bugün gelinen noktada ise Meclis'e inmesi gündemde olan bir yasa tasarısında yüzde 2'lik enerji payı 'kalıcı hale' getirilmeye çalışılıyor.
Tasarı tüm itirazlara rağmen yasalaşır mı, bilinmez ama TRT, 'bu fonu' oldukça sahiplenmiş durumda. Bilindiği gibi mevcut TRT Gelirleri Kanunu'nda elektrik tüketimi üzerinden yüzde 3.5 oranında kurula gelir aktarılması öngörülüyordu. Bu 2003 yılında çıkarılan bir kararname ile yüzde 2 oranına çekildi. Bu kararname çerçevesinde TRT düzenli olarak elektrik tüketiminden parasını alıyor.
Biz elektrik tüketirken TRT, 2006 yılında 260 milyon YTL, 2007 yılında da yaklaşık 300 milyon YTL'yi cebine attı bile. Üreticiye 'icra tehdidi' Üstelik bugünlerde kurum alacağına karşı şahin kesilmiş durumda. Nasıl mı?
Mart ayı içinde enerji üreticilerine TRT Hasılat Daire Başkanlığı tarafından zehir zemberek bir yazı gönderildi. Yazıda özetle, 'eksik ödeme yaptınız, ya tamamını ödeyin ya da icraya gideceğim' deniliyor. Peki, 'TRT'nin eksik ödeme yaptınız, elinizi tekrar cebinize atın' itirazı nereden geliyor? Konu biraz karışık, ama anlatmaya çalışalım.
TRT, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan aldığı görüşü gerekçe göstererek, elektrik tüketimi üzerinden alınması gerekli olan TRT payının, 'perakende satış bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, güç bedeli, reaktif enerji bedeli, Elektrik Enerji Fonu ve Belediye Tüketim Vergisi toplamının oluşturduğu matrahtan yüzde 2 oranında hesaplanması' gerektiğini savunuyor. Ardından da, "Bazı şirketler tarifeyi oluşturan bileşenlerin tamamı yerine bir kısmından, bazı firmalar ise matraha Elektrik Enerji Fonu ve Belediye Tüketim Vergisi'ni dahil etmeden hesaplayarak TRT payını eksik ödemektedirler" diyerek elektrik üreten şirketlerin gecikme zammı ve faizi ile ivedi olarak ödeme yapmasını istiyor.
Elektrik üreticileri ise enerji satış fiyatı olan 'perakende satış bedeli' dışındaki tüm diğer unsurların hizmet ve kullanım bedeli olduğunu öne sürüyor. Doğal olarak da güç aşımı, reaktif enerji bedeli üzerinden TRT payı ödenmemesi gerektiğini savunuyorlar. Özetle durum karışık.
Ama hepinizin malumu üzerine güzide kuruluşumuz TRT, ünlü türkücü İbrahim Tatlıses ile program yapmak üzere anlaştı. Tatlıses, "Bölüm başına haftada 150 bin YTL alacağım" diyor. Anlayacağınız masraf çok! Zavallı TRT, 'ikiüç kuruş daha fazla nasıl alırım'ın hesabına düşmesin de ne yapsın!
Bugünkü Tüm Yazıları
TRT, Tatlıses'in parasını patronlardan mı çıkaracak?
Yayın tarihi: 19 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/19//haber,EC49B2D568354A0D8422786BD06504A6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.