Türkiye yıllardır al ya da öde, yani "take or pay anlaşmalarından nasıl kurtulacağım' diye düşünürken, şimdi de doğalgazda arz güvenliği sorunu enerji bürokrasisinin gündeme oturdu. 2010 yılında Rusya'dan gelen 6 milyar metreküplük Batı Hattı anlaşması sona eren Türkiye'nin, aynı tarihte Cezayir'den getirdiği 4.4 milyar metreküplük LNG sözleşmesi de bitiyor. Bu iki kontrat yani 10 milyar metreküpün üzerindeki bir doğalgaz anlaşması 2010 yılının sonunda devrede olmayacak. Bazılarınız daha 2.5 yıl var, şimdiden paniğe kapılmaya ne gerek var diyebilir!
Ancak bir ülke ile doğalgaz kontratı yapmak manavdan domates, patlıcan almaya benzemiyor. İlk defa bir ülkeden gaz alınacaksa bunun alt yapısının da olması şart. Yani boru hattı vs. gibi gazın taşınabileceği bir yatırımın yapılması yıllar alabiliyor.
Yine 2010'da sonuna gelince, nasıl olsa boru hattı da var denilip Rusya'ya 'biz kontratı uzatmak istiyoruz' demek çözüm olur mu? Buna yanıt 'hayır'. Zaten sorun olan ve BOTAŞ'ı korkutan da bu. Çünkü Rusya'nın milli gaz şirketi Gazprom yöneticileri her ne kadar geçtiğimiz günlerde 'Türk halkı korkmasın her kriz anında yanınızdayız' dese de şimdiden BOTAŞ'a baskı yaparak, "Eğer siz kontratı yenilemeyecekseniz, bu hattan gaz almak isteyen başka müşteriler var" diyerek baskı yapmaya başlamış bile.
İşte bu nedenle son günlerde doğalgazda ithalatın serbest bırakılması dillendirilmeye başlandı. Daha önce BOTAŞ yöneticileri ile bir araya gelen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş geçtiğimiz haftalarda Antalya'da bir konuşma yaparak ilk defa yüksek sesle, "Doğalgazda arz sıkıntısı doğabilir" dedi ve kademeli olarak ithalatın gündeme gelebileceğini söyledi.
Aslında EPDK'nin 725 Nolu kararı, BOTAŞ'ın kontratının bulunmadığı ülkelerden ithalatın yapılmasına izin veriyor. Ancak amaç burada başta Rusya olmak üzere mevcut kontratların bulunduğu ülkelerden de yeniden gaz alınabilmesine izin çıkması. Öğrendiğimize göre BOTAŞ yetkilileri, "Bu coğrafyada bir kalemde yeni bir yatırıma gerek kalmadan 6 milyar metreküplük gaz alabileceğim başka bir ülke yok" diyerek 2010 sonunda bitecek kontratın yenileme niyetinde. En azından bunu kendisi yapamasa bile özel sektörün yapabilmesi için ithalat kapısının açılmasını istiyor.
Sonuç olarak, evet zamanımız halen var. Fakat elektrikte olduğu gibi yumurta kapıya geldiği anda üretilen çözümlerden çok şimdiden sağduyulu adımların atılması en doğru hareket. Türkiye'de 50'nin üzerindeki vilayeti doğalgazla ısınmaya alıştırmışken, elektrik üretiminin yüzde 50'sinden fazlasını doğalgazla çalışan santrallere bağlamışken zaten Türkiye'nin önünde fazla lüksü de yok. Üstelik biliyoruz ki bir çok şirket halen kısa sürede devreye alınması nedeniyle doğalgazla elektrik üreten santrallerinin şalterini kaldırmak için gün sayıyor. Tüm bunları alt alta topladığımızda Türkiye'nin Rusya'nın restini görme imkanı kalmıyor. Bu nedenle de BOTAŞ yöneticileri şimdiden hop oturup, hop kalkıyor.
Yayın tarihi: 22 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/22//haber,E55D3B5784DC423097C05E120601B382.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.