Türkiye, 2009-2010 dönemi için BM Güvenlik Konseyi üyeliğine adaylığı sayesinde örgüte üye 192 ülkenin neredeyse tümüyle ilişkilerini geliştirdi. Bu ülkeleri gruplar halinde ağırlamak için her fırsat değerlendirildi, iddialı ve geniş katılımlı toplantılar düzenlendi: Afrika kongresi, en az gelişmiş ülkeler konferansı gibi. Bu girişimlere dün biri daha eklendi: Güney Pasifik Adaları Forumu üyesi, atlaslarda çoğu toplu iğne başı kadar bile yer tutmayan 16 ada ülkenin dışişleri bakanları İstanbul'da bir araya getirildi.
Biz Türkiye'nin dış politikadaki hamlelerini önemsiyoruz. Çünkü Güvenlik Konseyi adaylığı bir yana, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı için koyduğumuz hedefler ile belirlediğimiz vizyon bile bu uzun soluklu açılım için yeterli hatta zorunluneden oluşturuyor. 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girecekseniz (Bugün 17'nci sırada) gezegenimizin her köşesinde sonuçlarını uzun vadede alabileceğiniz yatırımlar yapacaksınız. Yarının güçlü ekonomileri olarak gösterilen tüm ülkeler bu yolu izliyor: Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika...
Buyurun taptaze bir örnek. Yeni Delhi'de dün bir konferans sona erdi. Konusu: Hindistan-Afrika zirvesi. 14 Afrika ülkesinin liderlerinin katıldığı zirvede
Hindistan, Kara Kıta'nın aklını çelmek için iddialı bir paket açtı: 5 yılda 10 milyar dolar kredi, altyapı, enerji, sağlık, tarım alanlarında yatırım, gençlere burs.. Çünkü Afrika yükselen yıldız. Petrol orada. Uranyumdan demire, platinden bakıra, kobalttan boksite, çinkodan alüminyuma, altından elmasa kadar aklınıza gelecek her türlü maden orada. Uçsuz bucaksız bakir toprakları sayesinde geleceğin en önemli tarım üretim merkezi orası.
Ve dünyanın bugün 12'nci büyük ekonomisi olan, 10 yıl içinde ilk 5'e girmesi beklenen Hindistan'ın Afrika'nın bu kaynaklarına ihtiyacı var. Ama bu kaynaklara ondan daha fazla muhtaç bir rakiple çekişiyor: Çin! Halen 4'üncü büyük ekonomi olan ve 10 yıla kadar ABD'nin ardından ikinci sıraya yükselmesine kesin gözüyle bakılan Çin.
Afrika'da Türkiye de var Bu iki yeni dev arasındaki kıyasıya yarışta Çin şimdilik açık ara önde. Nasıl olmasın?
Afrika'ya yılda ortalama 30 milyar dolar kredi açıyor. Önemli bir bölümü bağış. Hastaneler, okullar, stadyumlar, barajlar, santrallar inşa ediyor. Karayolu ve demiryolu ağları kuruyor. Binlerce gence burs sağlıyor. Ayrıca Çin diplomasisi Afrika'da at koşturuyor. Örneğin Devlet Başkanı Hu Jintao 4 yılda 3 kez Afrika turuna çıktı. Her gezisi en az iki hafta sürdü. Pekin'de her hafta birkaç Afrika devlet başkanı, başbakanı veya dışişleri bakanı ağırlanıyor.
İşte bu uzun solukla yatırımlar sayesinde Çin bugün petrol ihtiyacının yüzde 28'ini Afrika'dan sağlıyor. Yukarda saydığımız her türlü madenin de bir numaralı müşterisi oldu. Birçok ülkede geniş araziler alıp veya kiralayıp çiftlikler kurdu.
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) raporlarında, Çin'in bu yardımları ve yatırımlarının Afrika'nın yoksulluk ve geri kalmışlık zincirini kırmaya başlamasında ciddi bir katkısının bulunduğu belirtiliyor.
Ama
Türkiye'nin de Afrika'daki hamlelerini yabana atmayın: Yoksullukla mücadele için yılda 250 milyon dolar bağış yapıyor. TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) inanılmaz işler başarıyor : Hastaneler, okullar inşa ediyor, su kuyuları açıyor, halkı sağlık taramasından geçiriyor, ilaç yağdırıyor, burslar veriyor...
Ayrıca hükümet bu kıtada halen 13 olan diplomatik temsilciliklere iki yılda 10'unu daha eklemeyi kararlaştırdı. Böylece toplam 54 Afrika ülkesinden hiç değilse yarısında Türkiye'nin büyükelçiliği bulunacak.
İşte bu sabırlı çalışmanın ürünü olarak önümüzdeki Ağustos'ta İstanbul'da TürkiyeAfrika İşbirliği Zirvesi düzenlenecek. Güvenlik Konseyi seçiminin yapılacağı Eylül ayındaki BM Genel Kurulu'ndan hemen önce.
Güçlü ülke, büyük ekonomi iddiası taşıyorsanız, büyük oynayacaksınız. Hep koşacaksınız. Bir Afrika atasözünde denildiği gibi:
Afrika'da her sabah aslan, aç kalmak istemiyorsa geyikten daha hızlı koşması gerektiğini bilerek uyanır. Afrika'da her sabah geyik, canından olmak istemiyorsa aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilerek uyanır. Sen de her sabah uyandığında, geyik miyim aslan mıyım diye düşünsen de, düşünmesen de koş, koş, koş...
Yayın tarihi: 10 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/10//haber,87DB76FC9224431A9D98E55937ECA8F0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.