Zihniyetleri değiştirmek kolay değildir. Buna karşılık adalet mekanizmasının normal biçimde işlemesini sağlamak mümkün olabilir.
İşte tam bu noktada "
kurumsal tavır " önem kazanıyor. Ergenekon operasyonu hız kazandığında, GK Başkanı Org.
Yaşar Büyükanıt, "
Silahlı Kuvvetler suç örgütü değildir... Hata yapan varsa yargı önünde cezasını çeker " demişti. (30 Ocak)
Yani... "
Bizim çocuklar " yanlış yaparsa, korunacaklar mı, korunmayacaklar mı? Yanlışın üstü örtülecek mi, örtülmeyecek mi?
Yukarıdaki örneğe tekrar dönersek; soru şu: Albay Ali Öz'ün yeri değiştirilmeseydi, onun altında çalışan istihbarat astsubayları ifadelerini değiştirirler miydi?
Türkiye'deki hiyerarşi ve disiplin ilişkilerini biraz bilen bir kişi, bunun mümkün olmadığını da bilir.
Dink ve Malatya davaları, sadece hukuksal meseleler değil, aynı zamanda "
bizi, bize" öğreten süreçler. Ayrıntılara inildikçe hiç de
temiz bir toplum olmadığımızı görüyoruz.
Yayın tarihi: 5 Nisan 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/05//haber,E59667253D894162B3C0D9D25EA05358.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.