Protokol

Oltan Sungurlu salona girdi ve "boş bir iskemle" aradı.
Görevliler hemen "buyrun" dediler:
- En ön sıraya buyrun.
- Zahmet etmeyin çocuklar... Ön sıra, arka sıra önemli değil... Kimseyi rahatsız etmeyelim... Ben en arkaya da otururum.
Ama "Özal'ın yakını... Bakanı" Sungurlu, ısrarla "baş köşeye alındı."

Aynı dakikalarda salonda "ben nereye oturacağım" kargaşası vardı. Herkesin derdi "ilk sıraya oturmaktı." İlk sırada "Cumhurbaşkanı" var.
"TBMM Başkanı" var.
Ve "TV'lerde görünme imkânı" var.

Başbakan Demirel, törende "ana muhalefet lideri İsmet İnönü'nün önünde yürümek istemezdi."
Ve adımlarını "küçük küçük" atardı. İsmet Paşa ile "yan yana yürümeye" çalışırdı.
Bir gün İnönü dedi ki:
- Sayın Başbakan, lütfen önden yürüyünüz... Protokol beni küçültmez... Ben arkanızdan yürürüm.

Oltan Sungurlu, Hüsnü Doğan, Ekrem Pakdemirli gibi dünün pek çok yıldızı "nerede olsa otururuz" diye, tevazu içinde "gerilere doğru" bakarken...
Büyük çoğunluğun "ilk sırada yer kapma yarışını" görünce...
İsmet Paşa'nın sözü aklımıza geldi. Protokol kimseyi küçültmüyor ama...
Yine de "önde oturmak için koca koca insanlar birbirlerini yiyorlar."