Mesire yerleri sosyalleşme aracıydı.
Meşrutiyet müzesi
II. Meşrutiyet tarihte kalmış, kapanmış bir konu değil. Bunu bugünkü Avrupa Birliği tartışmalarında İttihat ve Terakki'ye ve Osmanlı'nın son dönemine yapılan referanslardan kolaylıkla anlayabiliyoruz. Meşrutiyet döneminin kültürel ve siyasi etkileri bugün hâlâ hissediliyor..
Meşrutiyet'in özel hayatı
* Le Bon'da buluşup, tiyatro ve Avrupa'da özellikle yeni çıkan kitaplar üzerine konuşmak. Recaizade Ekrem'in Araba Sevdası romanın kahramanı Bihruz Bey de Le Bon'a uğrayanlar arasındaydı.
* Hanım dergisinde ilanı çıkan süthaneye ya da kadınlara mahsus lokantalara gitmek. Bir kadın tek başına bir pastanede oturamazdı.
* Beyazıt'ta talebe yurdunun önünde fenerler sönünceye kadar konuşmak alışkanlık olmuştu.
* "Geç vakta kadar oturulur ve müzika dinlenir" yazılı bir eğlence yerine gidip, yemek yedikten sonra likör ve kahve içmek önemliydi. Ahmet Mithat Efendi'nin Felatun Bey ve Rakım Efendi kitabının bir bölümünde Felatun, müzika meraklısı olduğunu söyler.
* Yoğurtçu, Kağıthane mehtaplı gecelerde Kanlıca Körfezi'ndeki mesire yerlerine gitmek. Gayrimüslüm kadınlar ise çoğunlukla Pangaltı ve civarında gezinirdi. Araba Sevdası, Çamlıca'daki mesire yerlerinde yaşananları da anlatır.
* İdare-i Beytiye (ev yönetimi) kitaplarını okuyan kızlar, sofra adabı konusunda kendini eğitirler. Piyano çalmak ve roman okumak genç kızların temel uğraşlarına haline gelir.
* Kafeşantan'da revü kızlarını izleyen erkekler. Punç içip kendine sevgili seçtiği bir kızın hayaliyle kavrulmak. Berna Moran'ın Tanzimat ve sonrası romanlar için tespit ettiği 'züppe' karakterleri, paralarının çoğunu Kafeşantan'larda harcardı.
* Vatan Yahut Silistre temsiline gitmek. Tevfik Fikret şiirleri okumak.
* Kontes Dumaglin'in yazdığı Rehber-i Muaşeret kitabını okumak.
* II. Meşrutiyet'in ilanından önce İkdam, Sabah, Tercüman-ı Hakikat en çok okunan gazeteydi. Daha sonra Boşboğaz, Karagöz, Elüfürük, Kalem, Davul, Şaka, Yuha, Eşek, Laklak, Hacivat, Cingöz, Zevzek, Curcuna, El-Malum gibi mizah dergileri popülerlik kazandı.
* Önceleri İkdam'da yazan ve 31 Mart ayaklanmasında öldürülmek istenen Hüseyin Cahid İkdam'dan ayrılırken, Ali Kemal bu gazeteye başyazar olur. Bu değişiklikten sonra İkdam, İttihat ve Terakki Partisi'ne muhalefete başlayarak Ahrar Partisi'ne yaklaştı.
* Türkçüler'in yayın organı Türk Yurdu ve Yeni Mecmua'ydı. Teorisyenleri ise Ziya Gökalp. Türk Yurdu'nda yazan Ömer Seyfettin, Bab-ı Ali baskını sırasında dışarda konuşma yapanların başında geliyordu.
Yayın tarihi: 9 Mart 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/09/pz/haber,BC088FC26CFA436EB80D584F33F93142.html
Tüm hakları saklıdır.