İlmiye-Kalemiye-Seyfiye ittifakı yeni değil. Osmanlı'da, sivil ve asker bürokrasi ile ulema sınıfının işbirliği, nice padişah ve sadrazam kellesi koparmış, makam sahiplerinin tahtına ve bahtına hükmetmişti.
Celâl Bayar'a 27 Mayıs'ın anlamını sorduğumda, bana,
"Osmanlı'dan kalma geleneksel yönetimimizdeki Ordu-Medrese işbirliğinin kanun yapma ve yürütme gücüne karşı direnişi, mücadelesidir" cevabını vermişti. O teşhis, bugün de hâlâ haklılığını koruyor: 1961 Anayasası'yla millet egemenliğine getirilen ortaklar, milletin iradesine rağmen ülkenin kaderine hâkim olmaya çalışıyor.
Bayar, 1971'de kendisiyle yaptığım mülâkatta durumu şöyle tespit etmişti:
"1961 Anayasası'nda, vatandaş oyunun kuracağı Millet Meclisi'nin, egemenliği iyi kullanacağı noktasında şüphe vardır. Egemenliğin kullanılışını güvenle yerine getirmek için müesseseler ihdas edilmiştir: Anayasa Mahkemesi, Milli Güvenlik Kurulu, muhtar (özerk) üniversite vs Düğümün çözüleceği yer burasıdır. Bu frenleme, vatandaş oyuna itimat edilmediğini gösterir." YÖK'ten bazı üyelerin ve Üniversitelerarası Kurul'un açıklamaları, Meclis iradesine karşı bir kalkışma havasını veriyor. İlmiye-Seyfiye-Kalemiye ittifakı bozulmadı.
Bugünkü Tüm Yazıları
İlmiye-Kalemiye-Seyfiye ittifakı
Yayın tarihi: 27 Şubat 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/27//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.