AK Parti'den koptu denilen
"liberaller", aslında sadece türbana öncelik verilmesine itiraz ediyorlardı. Bu konu, anayasa değişikliği paketi çerçevesinde gelseydi, bir sorun çıkmayacaktı. Çünkü özgürlükleri genişleten genel bir düzenleme içinde elbette üniversite kapılarından dönen kızların şikâyetlerine de kulak verilecekti. Demek ihtilâf
özde değil sadece
yöntemde . Ayrıca 28 Şubat sürecinde askervesayete karşı çıkan çok sayıda liberal, başörtüsündeki bu acil düzenlemeyi de gerekli gördü; özgürlüklerde bir hiyerarşiye gitmedi. Çünkü, AK Parti, kendi tabanının sesine 5 yıl kulak tıkadı; adaletsizliği ortadan kaldırmak için adım atmadı. Buna mukabil, AB yolunda kaç uyum paketi açtı. Ayrıca, anayasa tartışmalarına başörtüsü gölgesinin düşmemesi de iyi oldu.
AK Parti, özgürlük ve değişim arzusuyla aşılanmış bir muhafazakârlığı temsil ediyor. Güçlü bir sosyal tabana sahip olduğu için de, toplumu dönüştürme kabiliyetine sahip. En geniş AB desteğinin AK Parti'ye oy verenler arasında olduğunu unutmayalım.
Ali Çarkoğlu ve Ersin Kalaycıoğlu'nun Sabancı Üniversitesi Açık Toplum Enstitüsü için yaptığı araştırmaya göre, AB'ye destekte Türkiye ortalaması % 55.8. AK Parti'ye oy verenlerin AB desteği ise % 64.1. CHP'ye oy verenlerde bu destek % 51; MHP'ye oy verenlerde de % 41 ile Türkiye ortalamasının altında. Genel Kurul tartışmalarında takip ettik: Vakıflar Yasası'nı MHP ve CHP,
"AB'
nin istediği ihanet yasası" diye tanımlamadılar mı? Yakında Meclis'e gelecek 301 hakkında da,
"ihanet" ve
"gaflet" iddialarını duyacağız.
Bu durumda liberallerin AK Parti'yi desteklemekten başka çareleri var mı? Şairin mısralarıyla durumu şöyle anlatabiliriz:
"Ben sana mecburum"
Yayın tarihi: 24 Şubat 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/24//haber,0B756F778F9549F38E3744A16977A8F0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.