Kusura bakmayın, bugün biraz televizyon eleştirmeni modundayım. Başta yazılarını zevkle okuduğum Yüksel Aytuğ olmak üzere, kulvarına daldığım herkesten özür dilerim. Ama bir spor adamı olarak, zaman zaman spor programlarını eleştirmek adına, ağzımın sularının aktığını itiraf etmeliyim. Bu programlarda öyle şeyler konuşuluyor, öyle konular tartışılıyor ki, izleyen veya dinleyen kim olursa olsun, büyük bir basınca maruz kalıyor. Öyle ki, şirazeyi kaybetmemek için 24 saat içinde mutlaka bir terapi görmek lazım. Yaklaşık on yıl beden eğitimi öğretmenliği yaptım. O meşhur "Pedagojik formasyon" denen cümlenin ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Başta davranış psikolojisi olmak üzere, eğitim psikolojisi, sosyolojisi, felsefesi gibi insanı insan yapan faktörleri içerir. Yani evrensellik bununla gelir. Yani bir dünya vatandaşı olduğunun, farkına varma yoludur. Oysa okulda çocuklara anlatmakta en çok zorlandığım konuydu; Evrensellik. Neden?
FUTBOLLA SINIRLIYIZ Dünyaya sunduğumuz, şampiyonumuz, rekortmenimiz, solistimiz, starımız, yok denecek kadar az. Neyi örnekleyeceksiniz? Her pazartesi istiklal marşı öncesi başlardı, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş kavgası. Sonra düzelt düzeltebilirsen. Sırf bu yüzden spor düşmanı kesilmiştir, matematikçiler, fenciler, edebiyatçılar. Nefret ederlerdi spordan. Oysa spor, bir insanı evrensel düşünceye yönlendirmek için en önemli araçtır. Hele tenis her hafta bir dünya liginde oynanıyor olmasından dolayı, bu konuya yegane örnektir. Geçen hafta 90 Dakika'da
"Pazar sabah 10.30 da, güne Avustralya Açık finaliyle başladım" diyen Hıncal Uluç, lokalize edilen sporu kurtaran tek kişiydi. placeCityEğer televizyon programlarında "Pedagojik formasyon" sahibi yorumcular aransaydı, Hıncal abimizin dışında herkes sınıfta kalmıştı. Şimdi bazılarımız, "90 dakika'nın formatı adı gibi sadece futbol" diyebilir.
Doğrudur da. Ancak Hıncal Uluc, dünya gündemini işgal eden TsongaDjokovic finalini masaya getirerek, spora lokal değil, evrensel bir gözlükle baktığını göstermiştir. Yalnız beni üzen tek şey, Haşmet Babaoğlu ve Mehmet Yılmaz'ın, bu gündeme tek kelime de olsa katkı vermemesiydi.
Açıkçası onların yorumlarında evrensel spor kültürü arayışım, bundan sonra da devam edecek.
Yayın tarihi: 5 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/05//yavuz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.