Yılın ilk enflasyonu açıklandı. Yüzde 0.80'lik ocak ayı enflasyona bir açıdan düşük ve beklentilerin biraz altında gerçekleşti. Çünkü elektrik ve doğalgaz zamlarının enflasyonu zaten yüzde 0.6 yükselteceğini Merkez Bankası açıklamıştı. Yılbaşındaki diğer zamlarla birlikte enflasyonun yüzde 0.80'de kalması memnuniyet verici olarak kabul edilebilir.
Buna karşılık yüzde 0.80 aylık enflasyon yıllık yüzde 4'lük hedefin beşte birini alıp götürdü. Geriye 3.2 puan ve 11 ay kaldı. Bu yönüyle enflasyon yıla hızlı girdi ve hedefi yakalama umudunu daha baştan kırdı.
-
Tahmin revizyonu- Ancak hedeften sapılacağını Merkez Bankası da 31 Ocak'ta açıkladığı son Enlasyon Raporu'nda kabul etmişti. Bu yıl sonu için yüzde 70 olasılıkla tahmin ettiği enflasyonun orta noktasını yüzde 5.5'e yükseltti. Ekim 2007'deki raporunda bu tahmin yüzde 4.1 ve Temmuz 2007'de yüzde 3.2 düzeyindeydi. Yani
Merkez Bankası'nın altı aylık dönemde 2008 sonu için tahmini yüzde 3.2'den yüzde 5.5'e çıkarıldı. Tahminin tarihi yaklaştıkça Merkez Bankası'nın enflasyon tahminleri hep yukarı yönde revize ediliyor. Buna karşılık uzak vade tahminin düşük tutulması sürdürülüyor. Örneğin Ekim 2007'de 2009 sonu için enflasyon tahmini ortalaması yüzde 3.6 iken son raporunda bu oran ancak yüzde 3.7'ye çıkartılmış. Bakalım önümüzdeki dönemde ne ölçüde revize edilecek.
-
Yüzde 5.5 başarı olur- Eğer tahmin edilen yüzde 5.5 düzeyi tutturulursa, hedeften üçte bir oranında sapma olmasına karşılık güvenlik bandı içinde kalınacağından bu sonuç başarı sayılabilir. Çünkü 2007'yi enflasyon yüzde 8.4'le bitirdi. Buradan yüzde 5.5'e inilmesi bir başarıdır.
İki yıl arka arkaya hedeften yüzde 100 dolayında sapma meydana gelmesine karşılık üçüncü yılda güvenlik bandı içinde kalmak, hükümete ve kamuyouna mektup yazmaktan kurtulmak gayet iyi bir sonuç olur.
Üstelik dünyada enflasyon yükseliyor. Enerji ve emtia fiyatlarının yüksekliğinden, faizlerin genelde düşürülmesinden ve merkez bankalarının likiditeyi artırmalarından dolayı.
-
Olumlu faktörler- Dünyada ekonomik durgunluk yaşanmasına bağlı olarak enerji ve emtia fiyatlarında bir gevşeme bekleniyor. Durgunluğun gündeme gelmesi hem dış talebi hem de iç talebi sınırlayacağı için, enflasyonu düşürücü yönde baskı yapabilir. Küresel finans piyasalarındaki dalgalanma da kredi genişlemesini durdurucu etki yapabilir. Bütün bunlar enflasyonla mücadeleye katkı sağlayabilir.
Mevsim koşulları tarım üretimini geçen yıla göre artırabilir. Bu da gıda fiyatlarında artış hızını kesebilir.
-
Faiz ne olur?- Dün açıklanan enflasyonu olumlu ile olumsuz arası bir veri olarak algılıyoruz. Tek başına Merkez Bankası'na faiz düşürmeye devam etmesi yönünde güçlü bir destek değil, ama köstek de değil.
O zaman faiz kararı için
küresel piyasalardaki gelişmelere ve bunun Türkiye'den bir portföy şokuna yol açıp açmayacağına bakılacak demektir.
Bu konuda da Merkez Bankası kendini rahat hissediyorsa, şubatta faiz indirimine devam edebilir. Yoksa son iki açıklamasında vurguladığı gibi, belirli bir süre faiz indirimlerine ara verebilir.
- Sonuç- "Beteri olduğunda kötüye iyi denir." Norveç Atasözü
Yayın tarihi: 5 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/05//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.