Fıratpen'in sponsorluğunda 8. kez düzenlenen, Uluslararası Cumhuriyet Kupası Kapalı Kort Tenis Turnuvası'nda, yine yüzümüzü İpek güldürdü. Geçen sene de aynı partnerle şampiyonluğa ulaşmıştı. O günkü şampiyonluğun ardından, "O Bir Cumhuriyet Kızı" başlığını atmıştım. Bugünkü başlık da o günkünün bir başka versiyonu oldu. İpek bu turnuvada şampiyon olmaya devam ederse, içinde
"Cumhuriyet" ve "İpek" olan başlıklar atma konusunda değişik versiyonlar üretme zorunluluğum doğacak. Bence eğer sakatlık gibi olumsuzluklar olmazsa, Cumhuriyet Kupası'ndaki çiftler şampiyonluklarına en az 3 yıl daha devam edebilir. Konuya bu bakış açısıyla biraz bodoslama daldığımın farkındayım. Ama bu durumu, 27 yaşına gelen İpek için
"artık tenis kariyerinin sonuna geldi" diye düşünenlere bir şekilde reaksiyon vediğim anlamında değerlendirebilirsiniz.
Turnuvanın 1 nolu seribaşı, dünya sıralamasında 88. sıradaki, İsrailli Tzipi Obziler'in kaç yaşında olduğunu biliyor musunuz?.
. Tam 35 yaşında. Kadın 32'sinden sonra yüzler kulübünün kapısından içeri girebilmiş. Tesadüf bu ya, İpek tekler ilk maçını Fikstür gereği Obziler ile yaptı . Ve maçı 6-3/7-5 ve 6-3'lük setlerle 2-1 kaybetti. Daha sonra Obziler turnuvaya yarı finalde veda etti ama İpek'in aldığı bir setin anlamı bence çok fazla. Tabii anlamak istenirse. Çiftler maçının finalindeki İpek de çok iyiydi. Bir kere geçen seneden çok daha iyi vuruşlarla, çok iyi bir maç çıkartarak partneriyle birlikte şampiyonluğa ulaştılar.
Etkili servisleri, base-line oyunundaki istikrarlı vuruşları, önemli puanlarda sorumluluğu üstlenerek, oyunda etken rol alması, benim dikkatimi çeken tarafları oldu. Eksiği yok mu? Var tabii. En başta, file önü oyununda ve servis karşılamalarda yaptığı vuruşlardaki çabuk kuvvet eksikliği.
Bunların ötesinde bence, en önemli değişimi vücudunda gerçekleştirmiş. Korttaki duruşu, profesyonel bir tenisçinin postüründen farksızdı. Bu onun güzelliğine de güzellik katmış
. Büyük bir uyum içinde oynadığı partneri, Mervana Salkiç ile kazandığı bu şampiyonluk ona tam 25 puan getirdi. OLİMPİYATLARA GİDEBİLİR Bu da herşeyden çok onun Pekin Olimpiyatları'ndaki yolunu kısalttı. İpek bu inançla devam ederse,
Türk tenisinde bir ilke daha imza atacak ve belki de tarihinde ilk kez olimpiyatlara giden tenisçi olacak.
TURNUVADAN NOTLARBaşta futbol olmak üzere, ülkedeki tüm spor karşılaşmalarındaki bayrak şovu burada yoktu..
Ama bir Türk kızı, kırmızı eteği beyaz bluzu ve üzerinde siyah bandı ile şampiyon oldu. Tribünde kendine ayrılan yerde, Federasyon Başkanı yoktu..
Ama İstanbul Cup Yönetim Kurulu Başkanı ailesiyle birlikte tribündeydi. Hakemler yakalarında siyah kurdelelerle maç yönetti..
Ama kimse bunun farkına varmadı. Turnuvanın piar ve duyurusu istenilen düzeyde değildi..
Ama tenisi seven basın mensupları, kendi çabalarıyla oradaydı. Kendine "Tenissever" diyenler tribünlerde yoktu..
Ama İpek'in 3.5 yaşındaki hayranı dahil, tüm tenis seyircisi oradaydı. Hiç kimse merak etmesin, bu "Ama"lar bizi dünya tenisinde özlediğimiz herşeyi yaşatmaya yetecektir.
Yayın tarihi: 30 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/30//haber,CB3651431A7747FB964B70BC919D1507.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.