Arşivimde başka bir şey ararken bu yazıyı gördüm. "Diyarbakır'da bomba patladı," diye başlıyordu. Bir an, bu haftanın yazısını yazdım ve unuttum mu acaba, diye düşündüm. Oysa aşağıdaki yazıyı eylül 2006'da yazmışım ve gazetede yayımlanmış. Ben unutmuşum. Siz hatırlıyor musunuz? Bu ülkede tarih niçin bu kadar sık tekerrür ediyor, hiç düşündünüz mü? Belki düşünme zamanı geldi de geçiyor: "Diyarbakır'da bomba patladı ve çocuklar öldü. Bir süredir terör örgütü, çocukları hedef alıyor. Terörün amacı korku vermektir. Bu nedenle çocukların kurban seçilmesi rasgele değildir. Yeni terör eylemlerinin bir parçasıdır. Kurbanın belli olmadığı, keyfi seçildiği bir terör. Bu tür terör eyleminin yoğun korku yarattığı, bu korkunun toplumları otoriteyle çatışmaya ve geleceğe ilişkin umutsuzluğa düşürdüğünü bilenlerin, bu bilgi nedeniyle amaçlı yarattığı şiddet eylemi... Terör bir anlamda yaratıcı kötülüktür ve teröristi yaratır. Araştırmalar, insanların kötülüğe çok çabuk yönlendirilebileceğini göstermektedir. Terörist terörü, terör korku ve öfkeyi, bunlar da saldırganlığı ve başka türlü bir terörü yaratır. Terör eyleminin amacı, herhangi bir yer ve zamanda saldırma yeteneklerini göstererek moral bozukluğunu bir araç ve hedef olarak kullanmaktır. Olayın basında çok fazla yer alması, teröriste ve halka, teröristin gücünün çok fazla olduğu hissini verir. Ayrıca teröristten çok, otoritenin eleştirilmesi korkuyu artırır. Terörizmin amacı da budur. Ancak basında görüntüden çok, sözel ve yazılı bilgilendirme, başa çıkmanın öğretilmesi, insanları tetikte tutar ve cesareti artırır. Çocukları öldürmek, korkuyu ve umudu azaltır. Ölmeyip, sağ kalan terör çocukları büyür. O zaman başka etkiler ortaya çıkar. 'Saldırganla özdeşim' çalmanın, dövmenin ya da politik öldürmenin hırsızlıktan, cinayetten farklı olduğuna inandırır onları...
GÜVEN VE UMUT BİTER Artık kendini şiddetin bir yol ve ahlaksal bir yöntem olduğuna ikna etmiştir. Ölen kurbanlardan şanslı olduklarını kendi kendilerine ispatlamak için çabalarken, kendilerinin de kurban olduğunu unuturlar. Oysa şimdi kendilerinin seçtikleri ve kurban ettikleri yeni çocuklar, onların kurban oldukları gerçeğini değiştiremez ve her yeni çocukla sorun artar. Onlar güvenlerini yitirmiştir. Onlar umutlarını yitirmiştir. Onlar geleceklerini yitirmiştir. Tüm yitimler ve karamsarlık içinde, dünün terör çocukları kendilerini yitirdikçe, gerçekte yiten o çocukların yurdunun geleceğidir. Teröristler, yeni gelecek elde etme adı altında, hepimizin geleceğini yok eder. Terörün anlamı da budur: Yok etmek. Terörizmin dolaylı bir strateji olarak görülebileceğini söyleyen Fromkin, bir saptamada bulunmuştur: 'Bu stratejide, kayıp ve kazanç terimleri sadece sizin teröristlere verdiğiniz karşılıklara göre belirlenir. Terörizm, teröristlerin beklediği karşılığı verirseniz kazanır.' Bunun anlamı şudur: Terörizmin kaderi, sizin ellerinizdedir, teröristlerin değil. Hadi gelin onların beklediği karşılığı vermeyelim teröristlere; korunalım, tedbir alalım, başa çıkmayı öğrenelim ve kaderimizi onların ellerine bırakmayalım."
Yayın tarihi: 12 Ocak 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/12/ct/semerci.html
Tüm hakları saklıdır.