Başbakan
Erdoğan'ın, "Enflasyonda bu yıl, o hedefimizi vuramamayı şüphesiz ki bir sıkıntı olarak görüyorum. Büyümede sendeleme oldu. Faizler yüksek." sözü ekonomide durumu özetliyor. Cari açığın ve işsizliğin yüksek olduğu, küresel konjonktürün dönmeye başladığı da, bu tabloya eklenebilirdi. Nitekim yabancı yatırımcılar bonodan çıkmaya başladı. Yukarıdaki tablodan görüldüğü gibi, kasım ayında yabancıların bono portföyü 3.73 milyar dolar azalarak 30.28 milyar dolara indi. Hisse senetlerinin değer kaybının da etkisiyle toplam yabancı portföyü 7.33 milyar dolar azalmayla 101.64 milyar dolara geriledi.
-
Refleks gösterilmeli- Başbakan'ın açık sözlülükle
"sendeledik" demesi, durumun farkında olduğunun bir göstergesi. Aynı zamanda önümüzdeki dönem için, ekonomideki muvcut tablo karşısında
bir şeyler yapılacağının sonucunu da çıkarabiliriz . Sonuç alınır veya alınmaz ama belli bir çaba gesterileceğinin işaretleri bizzat Başbakan'ın sözlerinde saklı. Çünkü
sendeleyen ve bu durumu bilen bir insandan düşmemesi için reflekslerinin devreye girmesi doğal olarak beklenir. Yoksa toparlanma olmazsa sendelemeyi düşme izler. Sonra ayağa elbette kalkılır ama hangi yara ve berelerle olduğu biraz da nasıl düştüğüne ve şansa bağlıdır.
-
Sonrası zor olur- Dolayısıyla sendelendiğinin bilinmesi, önümüzdeki aylarda icraat ve reformlar, önlemler açısından ümidin korunmasını beraberinde getiriyor.
Eğer hükümet 2008'in ilk yarısını da atalet içinde geçirirse ne olur? Dünyada zaten zor bir dönem bekleniyor, bunun da etkisiyle AK Parti iktidarı ikinci döneme kötü başlangıç yapmış olur.
Sonrasını toparlamak ise çok daha zor. Hatta bunun siyasi sonuçları ortaya çıkabilir. Seçim başarısı veya başarısızlığının ekonomideki başarı veya başarısızlıktan geçtiğini 2002 ve 2007'de gördük.
-
Bedeli yüksek olur- Ekonomide yakalanan başarıyı bu iktidar da korumalı ve sürdürmeli. Bunu bir seçim dönemi için başarmış olması, sonraki seçimi otomotik olarak kazanmasını sağlamayabilir.
Bu hükümetin 2007 seçimlerinde kampanyası
"Durmak yok, yola devam" idi.
Şimdilik yoldan çıkılmış değil ama ilerleme de yok. Burada da hükümetin seçimlerden sonra geçen süreyi, elinde olan ve olmayan nedenlerle iyi kullanamadığı açık. İlk 100 günlük reform hamlesi fırsatı kaçırıldı. Ak Parti hükümetinin ilk dönemdeki icraat serisi sürmüyor. Ancak
ikinci 100 günün kaçırılmasının bedeli, siyasi iktidar için de, özel sektör için de, bireyler için de yüksek olabilir.
- Sonuç- "Her şeyin en mühim noktası, başlangıcıdır." Eflatun
Yayın tarihi: 18 Aralık 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/18//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.