Sabah gazetesinde Olcay Aydilek'in haberini okudum. Başbakanlık Teftiş Kurulu,
Turusgaz olayında, Refahyol döneminde Enerji Bakanlığı görevinde bulunan
Recai Kutan'ı da sorumlu tutuyormuş.
Turusgaz meselesini dikkatle takip eden kişilerden biri de bendim. 1986 tarihli anlaşma gereği, Türkiye, Ukrayna, Moldova, Bulgaristan kanalından 6 milyar metreküp doğalgaz satın alıyordu. 10 Aralık 1996'da, Recai Kutan'ın Enerji Bakanlığı sırasında imzalanan bir mukaveleyle, aynı hattan, 2 milyar metreküplük ilâve Rus doğalgazı alınması kararlaştırıldı. Recai Kutan zamanında imzalanan ve söz konusu doğalgazın Türkiye'ye getirilmesi hakkını
Turusgaz'a veren mukavele,
sadece 1 yıllıktı. Turusgaz'ın 3 ortağı vardı:
Gama, Gazprom adındaki Rus firması ve Botaş. Rusya'dan, Turusgaz marifetiyle gelen 2 milyar metreküplük gazın, her 1000 metreküpü için Turusgaz'a 10 dolarlık komisyon verilmesi kararlaştırılmıştı.
Bu konu çok tartışıldı. Zira, 3'lü bir konsorsiyum kurmak yerine,
aracı kullanmadan, dolayısıyla % 10 komisyon vermeden Botaş, Rusya'dan doğalgaz ithal edebilirdi. Recai Kutan, enerji darboğazı oluşmasın diye, sadece 1 yıl için Botaş'ın tekelini kıran Turusgaz formülünü kabul etmişti. Refahyol yıkıldıktan sonra, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki hükûmette, Cumhur Ersümer Enerji Bakanı oldu ve Turusgaz kanalıyla gerçekleşen asgari alım,
2 milyar metreküp yerine 8 milyar metreküpe yükseltildi; 1 yıllık mukavele 21 yıla çıkarıldı. Böylece, geçici olan anlaşma
kalıcı hale geldi. Ayrıca, Turusgaz'ın statüsü, 15 Temmuz 1997'de (Cumhur Ersümer'in bakan olduğu dönemde) Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayınlanırken, mevcut 3 ortağa,
hamiline yazılı % 4.4 oranında 3520 adet hisse eklendi . Bu hisselerin kime ait olduğu öğrenilemedi. Recai Kutan döneminde imzalanan 2 milyar metreküplük anlaşmada, Turusgaz'ın % 4.4 paya sahip bir hissedarı yoktu.
Mesut Yılmaz'ın politikada gözünü yüksek yerlere diktiğini öğrenince, şöyle bir eski defterleri karıştıralım istedik. Turusgaz'a ilk adım Recai Kutan döneminde atıldı ama, o zaman niyet, kısa süreli bir anlaşma ile darboğazı aşmaktı. Sonradan ortaya,
uzatılan mukavele karşılığında hamiline verilen % 4.4 oranında hisse çıktı. Ben şahsen, hesap sorulabileceğine pek inanmıyorum. Herhalde gene, Yüce Divan'da yargılanan Mesut Yılmaz olayında gördüğümüz gibi,
"zaman aşımı" derde deva olacaktır.
Yayın tarihi: 28 Kasım 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/28//haber,F94CCDFCC42D42D5AEC8C30C2B5A3B93.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.