kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Kasım 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Türk musikisi ve patlıcanın fazileti

Gecenin geç saatleri... Sessizlik içinde yükselen nameler:
"Ölürsem yazıktır sana kanmadan
Kolların boynumda halkalanmadın..."
Ardından bir başkası:
"Solsan da sararsan, gene gül pembe dehensin
Rabbin bana bir nimeti varsa o da sensin..."
Ve sonra bir tane daha:
"Şarkılar seni söyler dillerde name adın
Aşk gibi sevda gibi huysuz ve tatlı kadın..."
Bu muhteşem melodileri dinlerken tatlı bir uykuya dalıyorsunuz. Bir kâbusla uyanıyorsunuz: Sene 1934 ve Türk musikisi radyolarda yasaklanmış. Gerçi 8 ay sonra yasak kaldırılıyor ama, bugün hâlâ Bizans kültürünün katkısıyla oluşan Türk Klasik Musikisi'nden, üstelik "Batıcılık" adına vazgeçilmesinin mantığını anlayabilmiş değiliz.
Hatırlayalım: 1925 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın emriyle, Darülelhan'ın (Melodiler evi) Türk Musikisi şubesi kapatıldı; adı da konservatuar olarak değiştirildi. Tam 50 yıl Türkiye'deki konservatuarlarda sadece Klasik Batı müziği öğretildi. İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuarı ancak 1975 yılında kuruldu.
Ulus devlet yaratılırken, kültürel değerlerimizden acımasızca koparıldık. Bana "Hiç Kimsenin Cumhuriyeti" (Ütopya Yayınları) kitabını gönderen Kadir Cangızbay, eserinde, yaşanan yanlışları izah etmeye çalışıyor. Cangızbay tek tip insanın peşinde koşmanın sakıncasını bir benzetmeyle açıklamış: "...Diyelim ki patlıcanın, ancak patlıcan olarak sofraya getirilebildiği, sırf buna izin verildiği, bunun teşvik gördüğü bir yerde, hünkârbeğendinin hiçbir zaman varlık kazanamayacağı aydınlatıcı olacaktır."
Hünkârbeğendi, karnıyarık, imam bayıldı gibi farklı lezzetlerden tat almak yerine, mor bir patlıcanın faziletlerini öğrenmek mükellefiyetinde bırakıldığınızı düşünün!!!
Not: Elleriyle hazırladığı bir CD'yi hediye ederek, bu yazıyı yazmama vesile olan değerli arkadaşım Mehmet Barlas'a ve Türk müziğine duyduğu aşk ile benim de bağlılığımı pekiştiren sevgili dostum Rauf Tamer'e teşekkür ederim.