Hassas ruhlara uzanan gönüllü eller

Bundan iki yıl önce, Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ester Ruben'in, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Ergen Psikiyatrisi Kliniği'nde başlattığı gönüllü terapistlik, öğrencilerinden de destek gördü. Yatarak tedavi gören 14-20 yaşlarındaki gençlerin yaşamını renklendirmek, tedavi süreçlerine yardımcı olabilmek amacıyla, içinde ölüm ve umutsuzluğun bulunmadığı hikâye ve romanlar okuyan Doç. Dr. Ruben, kimi zaman öyküleri onlara okutuyor ya da yarıda bırakıp kendilerine göre tamamlamalarını istiyor. Aralarında uyuşturucu bağımlısı ya da tecavüze uğramış ergenlerin de bulunduğu klinikte, şiir günleri düzenliyor. Haftanın iki günü onların dertlerini dinleyip, sorularına cevap bulmaya çalışarak yalnızlıklarını gideriyor. Bugüne kadar Ataol Behramoğlu, Gülten Dayıoğlu, İpek Ongun, Mario Levi gibi 15 ünlü yazarı hastaneye getiren ve gençlerle söyleşiler yapmasını sağlayan Doç. Dr. Ruben, tüm yaşadıklarını, Bakırköy Güncesi adlı kitabında anlattı.

BİRLİKTE FİLM İZLİYORLAR
Hastanede yatan gençlerin böyle bir ilgiye çok ihtiyaçları olduğunu söyleyen Ruben, "Önceleri iletişim kurmakta çok zorlandım. Onlara ulaşamadığımı hissediyor ve çok üzülüyordum. Şimdi birbirimize çok alıştık. Bu çalışma sayesinde 'ötekileştirmemeyi', önyargılı olmamayı öğreniyoruz. İyileşmelerini beklemiyoruz, sadece tedavilerine yardımcı oluyoruz," diyor. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde, Doç. Dr. Özden Zeynep Oktav'ın verdiği 'Toplumsal Duyarlılık Projesi' dersi çerçevesinde, öğrenciler de hastaneye giderek problemli ergenlerle vakit geçirmeye başladı. Daha önce başka toplum merkezleriyle de çalışan öğrenciler, bir yıldır ergenlik çağındaki gençlerle ilgileniyor. Öğrenciler, hocalarının hastaneye gitmediği günlerde, üçer kişilik gruplar halinde nöbeti devralıyorlar. İki saat boyunca annelerinin yaptığı kek ve börekler eşliğinde, birlikte film izleyip oyunlar oynuyor. Önceleri tedirgin olduklarını, nasıl davranacaklarını bilemediklerini söyleyen üniversite öğrencileri, "Şimdi yolumuzu dört gözle bekliyorlar," diyor.

TATİLDE DE GİDİYORLAR
Doç. Dr. Oktav, çalışmanın önemini "Bu staj değil gönüllü olarak yapılan dersler. Öğrenciler neler yaptıklarını rapor halinde bana sunuyorlar. Kurum müdürlerini arayarak da haberdar oluyorum. Kurum psikoloğu çocukların neler yaptığını sürekli denetliyor. Devlet kurumları arasındaki bu dayanışma artırılmalı. Bu şekilde topluma olan sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz," sözleriyle dile getiriyor.