Finansal piyasalarda tarihi bir gün yaşadık. Dolarda düşüş hızlandı, petrol tüm zamanların rekorunu kırdı, altının tarihi düzeyi 850 doları yakalamasına rakam kaldı.
Kötü gelen finansal şirket bilançolarının etkisiyle piyasaların yeniden bozulması beraberinde ABD Merkez Bankası Fed'in yeni bir faiz indirimini gündeme getirdi. Henüz ekim ayı sonunda yaptığı yüzde 0.25'lik faiz indiriminde Fed'in yüzde 4.5 faiz düzeyinde
"ekonominin yavaşlama riski ile enflasyonun artma riskinin dengede" olduğunu açıklaması ve indirimlere kapıyı kapatmasına rağmen yeni indirim beklentilerinin oluşmasını engelleyemedi. Fed'in 12 Aralık'taki toplantısında faizin yüzde 0.25 düşürüleceği vadeli piyasalarda yüzde 70 oranında fiyatlanmış durumda. ABD'de faiz indirimlerinin devam etmesiyle tabi doların değer kaybı da sürüyor.
Çin tetikledi
Doların düşüşüne dün Çin'den gelen açıklama ayrı bir ivme kattı. Çin Merkez Bankası'nın 1.43 trilyon dolara varan döviz rezervini "doların dünya para birimi özelliğini kaybetmekte olduğundan" hareketle yeniden yapılandırması gerektiği ve dolar dışı alternatiflere yönelebileceği açıklaması, ABD para birimindeki düşüşü hızlandırdı. 2001 yılında 212 milyar dolarlık rezervini aradan geçen yedi yılda 1.43 milyar dolara çıkaran ve global likiditeyi 1.2 milyar dolar artıran Çin'den gelen bu açıklamayla dolar euro karşısında 1.4730'a kadar geriledi.
Asimetrik ilişki
Dün rekor kıran sadece doların düşüşü veya euronun yükselişi değildi. Petrol ve altın fiyatları da tarihin en yüksek seviyelerine ulaştı. 846 dolara çıkan altının 28 yıl önceki büyük manipülasyonda ulaştığı 850 dolara varmasına çok az kaldı. Petrol fiyatı 98.22 dolara yükselerek 100 dolara dayandı. Hem petrol hem de altındaki yükseliş dolardaki gibi hızlı.
Çünkü petrol ve altın fiyatları dolarla tam ters orantılı hareket ediyor. Bu da aradaki korelasyondan kaynaklanıyor.
Çünkü her iki emtia da dünyada dolarla fiyatlanıyor ve dolar üzerinden işlem görüyor.
Üreticiler, piyasalara yön verenler ve satıcılar, bu kadar düşük dolar fiyatı karşısında altın ve petrol için daha çok dolar talep ediyorlar. Sonuç ne kadar dolar düşüşü o kadar altın ve petrol fiyatı yükselişine çıkıyor.
Asıl rol doların
Tabiki, petrolde stok rakamlarına ilişkin veriler ve diğer bazı faktörler de rol oynuyor ama bunların etkisi tali düzeyde kalıyor. Asıl rolü doların değer kaybı oynuyor. Altında ise sadece fiyatlama değil, aynı zamanda dünya parası olan doların tahtının sallanmasından dolayı alternatif bir para, sığınak olmasının da rolü bulunuyor.
Dolar, altın ve petrol arasındaki bu ilişki gücünü koruduğu sürece ABD ekonomisine ve piyasalarına ve Fed'in faiz düşürüp düşürmeyeceğine bakıp önce doların seyrini sonra da altın ve petrolün gidişini kestirmek mümkündü. En azından son birkaç ayda böyle. Bundan sonra da böyle olur mu ve bu iş o kadar kolay mı? Değil elbet.
Sonuç
"Avcı ne kadar âl (hile) bilse, ayı o kadar yol bilir" Türk Atassözü
Yayın tarihi: 8 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/08//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.