BDDK'nın yeni yayımladığı
"Türk Bankacılık Sektörü Kur Riski Değerlendirme Raporu" reel kesimin kur riskinin kredi riski olarak bankalara geri dönebileceğini ortaya koydu. Raporun sonuç bölümünde şöyle denildi:
"Özellikle yurtdışı kaynaklı ve global bir resesyon ihtimalinin ortaya çıkması, tedirginliği artırmaktadır. Buna ek olarak son dönemde temel makroekonomik yurt içi verilerin de ekonomide bir yavaşlama yönüne dönmesi halinde firmalar ve kişiler üzerindeki kur riskinin, söz konusu gerçek ve tüzel kişilerin ödeme güçlerinde sıkıntı yaratarak, bankacılık kesimine dolaylı bir yoldan kredi riski olarak dönme olasılığı mevcuttur." 2001 krizinde banka batışlarının en önemli nedenlerinden biri dövizdeki açık pozisyonlarıydı. Daha sonra bankaların döviz pozisyon açıkları ihmal edilebilir düzeylere indirildi.
-
Dışardan borçlanma - Ama gelin görün ki, bankaların kredi müşterileri olan reel sektörün açık pozisyonu son yıllarda hızla büyüdü. Şirketler, uygulanan ekonomik politikalar sonucu çok cazip olduğu için bu dönem yurtdışından borçlanmayı tercih ediyorlar. Bunlardan bazılarının döviz kazancı olsa bile bazıları açık pozisyon taşıyabilir. Kurun yükselmesi sonucunda da ödeme güçlüğüne düşebilir. Yukarıda tabloda yer alan rakamlara bakınca reel sektörün borçlanması son yıllarda hızla artmış. 2002 sonunda 33.5 milyar dolardan 2007 ortasında 88.5 milyar dolara çıkmış yani 55 milyar dolar artmış. Bu artış bir bakıma yerli bankaların kredi pazarındaki kaybı olarak da yorumlanabilir. Çünkü normalde Türkiye'deki bankaların müşterisi olabilecek bu şirketler ihtiyaçlarını dışarıdan karşılamışlar.
Yabancı parayla yaptıkları bu borçlanmada şimdiye kadar en azından avantajlı çıkmışlar. Çünkü son yıllarda kur düşük gitmiş. Her yıl kur geriledikçe döviz bazında borçlananlar kârlı çıkmış. Hem döviz bazında faizlerin düşük olmasından hem de doların mutlak rakam olarak düşmesinden dolayı anapara ödemeleri azalmış.
-
Fatura kime?- Yurtdışından borçlanma konusunda BDDK uyarı görevini yapıyor. Tabii reel sektörü denetleme yetkisi yok. Zaten 100 binlerce şirketten oluşan bu sektörün denetlenmesi de fiilen mümkün değil. Denetlenmeyen bu sektörün üstlendiği kur riski bir aşamada bankaları da vurabilir. Bu durumda kur riskinin kârı kendilerine kalırken zararı ortaya çıkarsa; bundan tabiiki en başta o şirket etkilenecek. Ama bu durumun bankaya da, bankanın öteki kredi müşterilerine de, bireysel kredi müşterilerine de ve toplamda ekonomiyi de bir faturası çıkacak. Devam edeceğim.
-
Sonuç- "Uzaklara gözlerini kapayan yanı başında hüzün bulacaktır." Konfüçyüs
Yayın tarihi: 24 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/24//haber,ED6C86A72AC747819F7093FF99BC1D72.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.