RTÜK'ün gücü ekran kirliliğini önlemeye yetmiyor.. Acizler.. O yüzden boşuna şikâyet etmeyin..
Ne bana, ne başka yazarlara, ne de RTÜK'ün kendisine telefon etmek, faks çekmek, mektup, e-mail yazmak gibi boş çabalarla vakit kaybetmeyin. Dünyanın en kirli televizyon ekranlarıyla yaşamaya alışın. 40 dakikalık dizileri reklamlarla 140 dakikada seyretmek, bir canlı maç yayını sırasında maçtan fazla reklam izliyor olmak sizi öfkelendiriyorsa, RTÜK'e değil, doktorunuza gidin, size sinir ilacı versin. Sakinleşin..
Efendim, bizim gurubun spor gazetesi Fotomaç, her pazartesi benimle konuşur. Sonra da salı, çarşamba uzun uzun yayınlarlar..
Yeni sezon başlarken, temmuzda, maç yayınlarını konuşmuştuk. Seyirciyi çıldırtan ekran kirlenmesinden söz etmiştim. Maç öncesi, arasında ve sonundaki bitmez tükenmez reklamlar, hadi neyse.. Ama maç sırasında ekrana durmadan binen "..bilmem ne yaz.." reklamları, yetmedi, kanalın kendi program tanıtımları, yetmedi, maçı anlatan spikerin oyunu bırakıp, reklam cümleleri etmeye başlaması, yetmedi, Sanal Reklam adı altında bir uydurmacılıkla seyircinin ve RTÜK'ün kandırılması.. (Sanal reklam canlı yayın sırasında ekrana, ana görüntüyü bozmadan reklam bindirmektir. Örneğin maç devam ederken tribüne, ya da kale arkasına "SABAH" yazısı biner, o kadar. Oysa uygulamada, sahanın bir resmini çekip ekrana veriyorlar. O donmuş resmin göbeğine tüm ekranı kaplayan reklamı koyuyorlar. RTÜK reklam süresini sınırlamış ya.. O sınır kuralı bu "Sanal" sahtekârlıkla aşılıyor. Yersen.. Yiyorlar..)
Şimdi, bu ülkede ekranlardan sorumlu kurum kim?.. RTÜK!.. Yetki kimde?.. RTÜK'te.. Kuralları kim koyuyor?.. RTÜK!.. Uymayanlara cezaları kim biçiyor?.. RTÜK.. Ekranları izlemek ve kurallara uymayanları cezalandırmak görev ve yetkisi kimde?.. RTÜK'te!..
Peki tüm bunlara rağmen ekran kirliliği tüm rezilliği ile devam ediyorsa, sorumlu kim?.. RTÜK!..
Biz de RTÜK'ü göreve davet ettik, sezon başında ki, artık bu yıl ekran başında maç izlerken çıldırmayalım..
Efendim sözlerimize açıklama değil, mahkeme kararıyla tekzip göndermişler.. Kendi kafası atınca canlı yayına bağlanıp, hükmi Karakuşi kadılık yapan RTÜK Başkanı, ya da onun adına bilgi vermesi gerekenler, mesela bu iş için benim vergilerimle maaş alıp geçinen basın müşavirleri, ya da Halkla İlişkiler Danışmanları, bi zahmet bu ülkenin en çok satılan gazetelerinden birinde, en çok okunan bir yazarın yanlış, ya da eksik bildiklerini düzeltmek, sorunun çözümü hakkında yapılanlar hakkında bilgi vermek yerine, hemen kalem kâğıda sarılmışlar, cevaptan çok, yazarı aşağılayan bir metni kaleme alıp, mahkemeye yollamışlar. Mahkeme de bu metni aynen kabullenmiş. "Yayınla" diye Fotomaç'a yollamış. Fotomaç avukatları karara itiraz etmişler. Orası onların işi..
Ben kendi işime bakıyorum.
Efendim tekzibin ana hatları şu.. "Hıncal Uluç kara cahil bir gazetecidir. Bilmeden, araştırmadan yazar. Yanlış bilgilerle kamu kurumlarını suçlar, hedef gösterir, bürokratları zan altında bırakır. Hıncal Uluç okurunu eşek yerine koyar.." Tamam.. Bunların hepsi benim. Kabul.. Ama bunların değiştirmediği bir şey var..
Ekranlar hâlâ kirli.. Maç yayınları hâlâ rezil.. Özellikle de Lig TV dışında kulüplerin dış maçlarını ve milli maçları yayınlayan kanallardaki kirlilik tahammül sınırlarının ötesinde..
Efendim biz demişiz ki, "RTÜK reklam gelirlerinden yüzde 10 alıyor da ondan mı göz yumuyor?.."
Tekzip 1.. Yüzde 10 değil, yüzde 5 alıyorlarmış..
Tekzip 2, aynen tekzip ifadesi.. Kelimeler RTÜK'ün yani... "Reklam payları dahil olmak üzere Üst Kurul'un gelirleri 'RTÜK'ün cebine', ya da 'Cukkaya' değil, Maliye Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına gider ve bütçeye gelir kaydedilir."
Tekzip 1'e yanıt.. Ben ne hayvan herifim. Yüzde 5 alırlarmış, yüzde 10 yazmışım.. Yuh bana..
Tekzip 2'ye yanıt.. Yok yahu.. 3984 sayılı Yasa, RTÜK gelirlerini teker teker sayar.. Bunların arasında aynen "Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yıllık reklam brüt reklam gelirlerinden yüzde 5 oranında ayrılacak paylar.." ifadesi vardır. Yani televizyonun tüm reklam gelirlerinin brüt yüzde 5'i.. Bunun netinin yüzde kaça geldiğini, bana bu tekzibi yollayan baylar, mesela muhasebe müdürlerine sorarlar mı?..
Yasa diyor ki.. "Kurul'un yıllık bütçesinden harcanmayan tutarlar, Maliye Bakanlığı'na aktarılarak bütçeye gelir kaydedilir.."
Yani benim reklam gelirlerimin yüzde beşini RTÜK alacak. Harcayamadığını, dikkat buyurun, "Harcayamadığını" Maliye'ye devredecek.. Ne yapacaktı?..
RTÜK üyelerine ikramiye mi bölüştürecekti, artanı?..
O zaman bu tekzibin nesini, nasıl kabul diyorsunuz, sayın Yargıçlar?.
Beni yerin dibine soktuktan sonra, sadede geliyor RTÜK..
Uygulanan cezaların, ekran kirliliğini önlemekte yetersiz kaldığını bakın nasıl itiraf ediyorlar..
"Ne yazık ki cezalar ekran kirliliğini önlemekte yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle Üst Kurul, hem yayın ihlali yapan kuruluşlara müeyyide uygulamakta, hem de diyalog yoluyla yayın ihlallerinin önlenmesine yönelik çalışmalar yürütmektedir."
Yani, devletin gücü yalvar yakara,
"Ey TV patronları.. Benim cezalarım yetersiz, durum sizin insafınıza kaldı" ya dönüşmüş.. Ama bunun işe yaramayacağını kendileri de biliyor olmalılar ki, devam ediyorlar..
"Ancak daha etkin önlemler alınması ve maç yayınları sırasında izleyici mağduriyetinin önlenmesi için RTÜK ile Futbol Federasyonu ile ortak bir çalışma yürütülmekte ve önümüzdeki sezonda bu konuda olumlu sonuçlar alınması beklenmektedir."
Lafa bakar mısınız.. "Olumlu sonuçlar alınması beklenmektedir.." yani ondan bile emin değiller.. Tahmin ediyorlar..
Ayrıca dolaylı itiraf da ediyorlar ki, geçen sezonlarda durum olumsuzdur. Çünkü RTÜK'ün koyduğu cezalar yetersizdir.
Şimdi bu itirafları RTÜK tekzip diye Fotomaç'ta yayınlatacak. Ondan sonra siz, TV yöneticilerini tutabilir misiniz?..
Reklam yönetmeliğini yapan, reklamlara sınır koyan, kural getiren ve uygulatmaktan sorumlu olan kurum "Benim gücüm yetmiyor" itirafını hem de mahkeme kararıyla yayınlatırsa, ekranları kim tutar onları söyler misiniz?..
Tutamıyorlar da.. İşte temmuz ayında "Önümüzdeki.." dedikleri sezon başlayalı aylar oldu... Ekranlarda bir temizlenme görüyor musunuz?.
Bak RTÜK!..
Reklam sınırlarını koyan sensin. Uygulatamayacağın kuralları koyma.. Koyma ki, adına hareket ve temsil ettiğin devleti küçük düşürme..
Koyuyorsan uygulat.. "Gücüm yetmiyor" diye ağlama.. Devletsen, devlet olmayı bilirsen, yeter.. Tamam mı?..
Tekzibi mahkemede, gazetede değil, ekranlarda yap, yapabiliyorsan.. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Şahsın görünür rütbei aklı eserinde..
Bu kanallar, bu kirli ekranlar senin eserin RTÜK!.. Senin!..
Eserini temizle!..
Bugünkü Tüm Yazıları
RTÜK aczini itiraf ediyor!.. Ekranlar kirli!..
Yayın tarihi: 25 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/25//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.