Referandumda, sanki iki blok ortaya çıktı. Eski Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, kuvvet komutanları ve Deniz Baykal oy kullanmadı. AK Parti ve DTP'nin güçlü olduğu doğu ve güneydoğudaki bir çok ilde ise
"evet" oyları % 90'ları aştı. Referandumdan evet çıkacağı biliniyordu da, hiç değilse
"Katılım düşük olsun, böylece, AK Parti protesto yedi sonucu doğar" diye düşünenler vardı. Sezer, Büyükanıt ve kuvvet komutanlarının sandığa gitmemesinde, umarız böyle siyasi bir mesaj aranmaz. Zaten, Büyükanıt yurtdışındaydı. Kuvvet komutanları ise, bir ihtimal, Hakkâri saldırısından sonra, seçim sandığı yerine karargâhlarına gitmeyi tercih etmişti.
Doğu ve güneydoğuda hem katılımın yüksek olması, hem de evet oylarının zaman zaman % 90'ları aşması,
"cumhurbaşkanı daha demokratik bir ortamda seçilsin; hariçten gazel okuyan olmasın" arayışının bir yansıması.
Referandum yeni tartışmaları da birlikte getirdi. Gül'ün görev süresi 5 yıla inecek mi? 7 yıl Çankaya'da kalırsa, ikinci defa 5 yıl için seçilebilecek mi? 4 yıl sonra milletvekili seçimlerine mi gidilecek?
Tartışmanın dozunu daha da artırarak,
"Anayasa Mahkemesi referandumu yok hükmünde saysın" diyenler var. Yok hükmünde sayılsın diyenlerin dayandığı gerekçe şu:
"11. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçileceğine ilişkin geçici 19. madde metinden çıkarıldığı için, yeni bir paket ortaya çıktı. Dolayısıyla yeni bir referandum süreci başlatılmalıydı" deniliyor
Gördüğünüz gibi, Türkiye'de tartışma sona ermiyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Referandum sonrası tartışma
Yayın tarihi: 25 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/25//haber,B3817A80E5AD4DE3B6EBF824833B6DEE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.