Aydın Doğan'ın, İş Bankası'yla kurduğu
İş-Doğan, 21 Temmuz 2000'de Petrol Ofis AŞ'yi (POAŞ) bankalardan borçlanarak satın aldı. 2002'de, İş-Doğan ile POAŞ birleşti. Böylece kredi borcu, POAŞ'ın borcu oldu. Oysa, POAŞ, kâr ediyor ve devlete vergi ödüyordu. Birleşme ile kâr ortadan kalktığı gibi, İş-Doğan'ın borcu da POAŞ'ın sırtına bindi.
Bu birleşmeyi ben eleştirdim. Fatih Altaylı ise, o tarihte Hürriyet'te çalışıyordu ve doğal olarak birleşmeden doğan vergi kaybına hiç temas etmedi.
2003 yılında Aydın Doğan, POAŞ hisselerini almaktan dolayı Özelleştirme İdaresi'ne olan bir miktar borcunu 2 yıl ertelemeyi talep etti. Akşam, Sabah ve Star gibi rakip gazetelerde bu konu eleştirilirken, Fatih Altaylı Hürriyet'te şöyle yazıyordu:
"İş Bankası'yla Doğan Grubu, borç erteleme talebinde bulundu. İş-Doğan yasal biçimde aldığı maldan dolayı oluşan borcunu ödüyor ve bir bölüm için de enflasyon artı 5 puan faizle vade uzatıyor. Dinç Bilgin ise, mal kaçırma operasyonuyla devlete alacağı bir değer bırakmıyor. Bu iki şey aynı mı?" (15 Ekim 2003)
Altaylı Temmuz 2005'te Sabah gazetesine geçti. Aydın Doğan ile çalışırken POAŞ ile ilgili işlemleri savunan veyahut susan Altaylı, bu defa, eski patronunu,
"tescilli vergi kaçakçısı" ilân etti. Oysa, bir
"vergi kaçakçılığı" değil, İş-Doğan ile Petrol Ofis'in birleşmesinden doğan bir
"vergi kaybı" söz konusuydu.
Yayın tarihi: 20 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/20//haber,0C863C7C5FBC43B2AA63E4035100233F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.