'Baykalcı olmak ya da olmamak'

CHP gerçekten kritik bir yol ayrımına geldi. Gelinen nokta, CHP'lilere iki yoldan birini seçmeyi dayatıyor; Ya çağın ruhunu yakalayacak "sosyal demokrat" politikalara dönülecek, ya da bugünkü "statükocu" yola devam edilecek...
Bu ciddi ayırım, sadece muhalif kesimlerle Baykal yönetimi arasında yaşanmıyor...
Çarpıcı biçimde bizzat Baykal'la "Baykalcı ekip" arasında da yaşanıyor.
Alın son tezkere oylamasında, Baykal'ın "sağ kolu" olarak bilinen Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem'in tavrını...
Aylardır CHP yönetimi Kuzey Irak'a askeri operasyon yapılmasını savundu.
Nihayet AK Parti iktidarı da bu noktaya geldi.
Ve tezkere Meclis'te oylamaya sunuldu.
Ne oldu Meclis'te? CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem tezkereye herkesi şaşırtacak biçimde "Hayır" oyu verdi.
Erdem'in bu beklenmeyen tavrı duyulur duyulmaz iç hesaplaşmaya hazırlanan CHP'nin kulisleri de hareketlenmeye başladı.
Acaba yılların "Baykalcısı" Eşref Erdem muhalefet safına mı geçti?
Erdem, Fikret Bila'ya verdiği demeçte tavrını şöyle açıklıyor:
"Türkiye'nin bir iç savaşa sürüklendiği izlenimi aldığım için vicdanen böyle oy kullandım. (...) Benim tavrım belli. Ben Baykal'ın yanındayım. Önümüzdeki kurultayda da yanında olacağım."
Ahmet Kaya'nın deyimiyle "Ne yaman bir çelişki..."
Düşünebiliyor musunuz, CHP gibi bir büyük partinin Kürt Sorunu gibi önemli bir konuda ortaya koyduğu politikanın tam tersini o partinin genel başkan yardımcısı savunuyor.
Bundan daha "derin çelişki" olabilir mi?
Aslında bu "derin çelişki" yi bugün CHP'nin içinde bulunan birçok yönetici yaşıyor.
Birçoğu, Kürt Sorunu'nda Baykal gibi düşünmüyor...
Birçoğu, Alevi meselesine Baykal gibi bakmıyor...
Birçoğu, CHP dışı sola Baykal gibi yaklaşmıyor...
Birçoğu, 301'inci madde konusunda Baykal'a katılmıyor.
Ve birçoğu halkın Baykal'dan hoşlanmadığını biliyor.
Ama buna rağmen birçoğu hala "Baykalcı" olmaya devam ediyor.
İşte CHP'lilerin "yaman çelişkisi" bu...
Bunu sadece tepede görev yapan Eşref Erdem değil, Ege'de bir il başkanı da, Doğu'da seçilemeyen bir milletvekili adayı da Karadeniz'de sıradan bir partili de yaşıyor.
CHP'liler bu "derin çelişki" nin ağırlığına ne kadar dayanır doğrusu kestirmek mümkün değil ama uzun sürmeyeceği açık.
Çünkü 22 Temmuz seçimleri CHP'de dengeleri derinden sarstı.
Denge kurulana kadar da artçı sarsıntılar sürecek.