Gabar Dağı'nda, 13 askerimize kurulan hain pusu, ardından, Türkiye'nin dört bir yanından kalkan şehit cenazeleri, milletçe döktüğümüz gözyaşları, terörü gene gündemin baş sırasına oturttu. Zaten PKK'nın da istediği bu değil mi? Güç göstermek, gözdağı vermek, sindirmek...
İstanbul'da, rahatımız yerinde ve olaylara bu kadar uzakken, tam anlamıyla doğru bir değerlendirme nasıl yapabiliriz? Bu yüzden Batman Valisi
Recep Kızılcık'ı aradım ve yöre halkının nabzını onun aracılığı ile tutmak istedim. Gerçi Gabar Dağı, Şırnak'ta ama, Batman'ın da Mava Dağı var. Bu dağ da, teröristlerin kolayca barınabileceği mağaralara sahip. Kızılcık'ın önemli bir özelliği vatandaşa şefkatle yanaşması; hani
"bölgede yaşayanların vatana aidiyet duygusunu geliştirmeliyiz" diyoruz ya, Vali Kızılcık, tam da bunu yapıyor; öyleyse onu dinlemekte fayda var.
Edindiğim genel izlenimleri sizlerle paylaşıyorum:
* PKK, zemin kaybetmemek için vurdu. Zayiat verdikçe, yenilmişlik duygusu ile tabanı kayıyor. Dolayısıyla, bizim yapacağımız sınır ötesi hareketin en azından psikolojik bir yararı olacaktır.
* Türkiye, "
hard power"ın yanı sıra "
soft power"ı da kullanmalı, bir yandan vurucu güçlerini seferber ederken, bir yandan da, sosyal projeler gerçekleştirilmeli.
Güç ve Şefkat bir arada sergilenmeli. PKK kışkırtıyor; onların istediği, devletin soğukkanlılığını kaybedip eskiden olduğu gibi gazaba gelmesi, adaleti unutup keyfi önlemler alması.
* PKK'nın hedefi, 2009'daki mahalli seçimler. AK Parti'nin zemin kazanması canlarını sıkıyor. Onlar da
din unsurunu kullanmaya başladı. DTP'li belediyeler iftar çadırları kuruyor. PKK'nın marksist bir örgüt olduğu, dinle diyanetle ilgisi bulunmadığı, muhafazakâr yöre halkına iyice anlatılmalı.
* Esas olay, gençlerin dağa çıkmasını engellemek. Mehmet Ağar'ın tabiriyle, onları, "
Düz ovada siyaset"e doğru yönlendirmek.
Bölgenin ekonomik olarak teşvik görmesinin yanı sıra, sunulan sosyal hizmetlerle "
devletim bana sahip çıkıyor" hissinin aşılanması önemli bir konu.
Merak ediyorum, hükûmetin, özellikle gençlere yönelik ve bütün bölgeyi kapsayan bir sosyal stratejisi var mı? Meselâ, Batman Valisi Kızılcık, temmuz ve ağustos aylarında bin öğrenci için, satrançtan, yüzme ve tenise kadar çeşitli dallarda farklı kurslar açmış, böylece, aileleriyle birlikte 10 bin kişiye ulaşmış. Bazı gençleri İstanbul Belediyesi'nin kamplarına göndermiş.
"Batmanlı gence, İstanbul'u göstermeliyiz. Orada bir geleceği olduğunu idrak etmesini sağlamalıyız" diyor. İftarını fakir evlerde açıyor. Sonra kahvehanelere gidip, halkla bir arada oturuyor, onlarla sohbet ediyor.
Mutlaka Doğu ve Güneydoğumuzda başka devlet yetkilileri de benzer davranışlar sergiliyordur. Ama, bu iş, vali ve kaymakamların şahsi inisiyatifine bırakılmamalı, genel bir strateji çerçevesinde hareket edilmeli. Terörle mücadele için önemli kararlar alınırken, bölgede görev yapan yetkililer mutlaka dinlenmeli ve tecrübelerinden istifade edilmeli.
Yayın tarihi: 11 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/11//haber,6C4E68005D594722938B4A6612C4B0E1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.