SABAH'ın değerine değer katıyoruz

Yaklaşık beş yıl önce SABAH'ın sorumluluğunu aldığımızda kimse bize şans vermiyordu.
Tirajımız ciddi biçimde erimiş, hukuki sorunlarla kuşatılmış, kadrosu erozyona uğramış bir gazete vardı ortada.
"Üç-beş" gün ömür biçilen SABAH hala birtakım sorunlarla boğuşuyor.
Bunlar öyle sıradan sorunlar değil.
Ancak biz, gazeteyi gazete yapanın çalışanları olduğunu biliyoruz.
Hıncal Uluç'tan matbaa işçisine, Salih Memecan'dan dağıtımcıya, Umur Talu'dan sayfa editörüne, Yavuz Donat'tan güvenlik görevlisine, Emre Aköz'den yazı müdürüne herkes inandığı ilkeler, bağımsız bir SABAH için mücadele veriyor.
SABAH'ın kuruluş ilkeleri belli.
Laik, demokratik hukuk devletinden yana, insanların düşünce ve inanç özgürlüğüne saygılı, kimseye etnik kökeni nedeniyle önyargı ile yaklaşmayan, liberal, AB yanlısı bir gazete yapmaya çabalıyoruz.
Birey ve hakları bizim için önemli.
O hakların "kişinin küçük bahçesi" olduğuna inanıyoruz ve elimizden geldiğince o bahçeye tecavüz etmemeye çalışıyoruz.
Demokrat Türkiye'nin demokrat gazetesi olma uğraşındayız.
SABAH ve Hürriyet Türkiye'nin iki farklı rengini, duruşunu sergiliyor aslında.
Çünkü iki gazete de genetik kodlarına göre haber yapıyor, başlık atıyor, duruş sergiliyor.
Biz, hızlı bir biçimde gelişen ve demokratikleşen Türkiye'nin gerçek ihtiyaçlarına SABAH'ın cevap verdiğine inanıyoruz.
Her gün aldığımız net satış rakamları da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Düzenli bir şekilde yükselen satış rakamlarımız emeğimizin ve duruşumuzun karşılığının toplumda var olduğunu ortaya koyuyor.
Geçen cumartesi 600 bin, pazar günü ise 690 bin satan SABAH, ezeli rakibiyle hafta sonu farkını iyice kapattı.
Hafta içi satışı da arzulanan seviyeye geldi, artık eşit bir zirve yarışı var.
SABAH, beş yıl önce yok olsaydı hem kamu alacağının tahsili olanağı kalmayacaktı, hem de medyada çok sesliliğin, rekabetin önü kapanacaktı.
Bugün zirve yarışında rakibinin ensesine oturan SABAH'ın varlığı iyice hissediliyor.
Bu tablo, yakında ihaleye çıkacak olan gazetemizin beklenenin üzerinde bir değere ulaşmasını da sağlayacak.
Buradan sağlanacak para sayesinde SABAH, kamuya var olduğu iddia edilen tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olacak.
Şimdi hedefimiz satışta yakaladığımız bu başarıyı reklam gelirlerine de yansıtmak.
SABAH, demokratik, insan haklarına saygılı bir Türkiye için mücadelesine devam edecek.