Tayyip Bey'e küçük bir uyarı

Tayyip Bey'e küçük bir uyarı Türkiye'de hafızalar zayıftır.
Hatırlayın "Mehmet Ali Bayar" manşetlerini. Bir anda merkez sağın yeni lideri olarak lanse edilmişti.
Derviş-Özkan-Cem üçlüsü yeni iktidar olarak tanıtılmıştı.
Onu bir kenara bırakın son seçimde Erkan Mumcu'nun üstü çizelerek Mehmet Ağar, AK Parti'nin koalisyon ortağı olarak Meclis'e sokulmaya bile çalışılmıştı.
Ne oldu, belki tek başına barajı geçecek olan Ağar seçim gecesi istifa etmek zorunda kaldı.
Kime sarıldılarsa, kimi yücelttilerse sonları hüsran oldu.
Kimi kendisini Yüce Divan'da buldu, kimi bir kenara itilip unutulup gitti.
Şimdi de yüzde 47 oy almış bir partinin genel başkanına akıl fikir veriyorlar.
Onlarda akıl çok çünkü.
Amaçları tek, "Herkesi ehlileştirip hizaya getirmek."
Herkes gibi olanların başına gelenler ortada.
Onların akıl fikriyle yola çıkanların başına gelenler ortada.
Kağıt mendil gibi kullanılıp bir kenara atılanları alt alta sıralasanız sayfalar dolar.
Belediye başkanını da kendileri belirlemek istiyor, cumhurbaşkanını da.
Başörtüsünü attırıyor, artıramazsa modeline müdahale ediyor.
Tarzları biraz fazla agresif çünkü.
Kendi gazetelerini, televizyonlarını dizayn etmek yetmiyor onlara.
Türkiye'yi, siyaseti, insanların yerini, kıyafetini dizayn etmek istiyorlar.
Verdikleri akılların hep yanlış çıktığı gün gibi ortadayken, halk onlarla ağırlıklı olarak ters düşünürken yine de kendilerinde bu hakkı görüyorlar.
Mektuplar yazıp telkinde bulunuyorlar.
Tayyip Bey bu durumun ne kadar tehlikeli olduğunu görüyordur herhalde.
Çünkü onların aklına uyanların sonlarının ne olduğu ortada.
Siyaset ortak akılla yapılır elbette ama bu dayatmacı bir akıl değildir, çıkara dayalı bir akıl da değildir.
AK Parti daha ilk seçimde ağırlıklı bir çoğunlukla iktidara geldiyse, onların aklıyla, onların desteğiyle gelmedi.
Onlara rağmen geldi.
Bundan sonra yoluna sağlıklı bir biçimde devam edecekse de, onların aklı olmadan devam etmeli.
Yoksa ilk krizde sonları hüsran olur.
Sadece onların aklına uyanların başına gelenleri yeniden hatırlamak bile yeterli.
Atalarımız boşuna dememiş, "kılavuzu karga olanın" diye...