Türkiye'nin öncelikleri

Meclis olumlu bir tabloyla açıldı. Ancak elbette bu yetmez.
Sivil siyasetin tek yetkili olması gerekir.
Bunun için şiddetin, terörün siyasetten elini ayağını çekmesi, siyasetçiyi, bölge halkını rahat bırakması lazım.
Yaşanan bunca sıkıntıya, terör örgütüyle araya mesafe koyamama sorununa rağmen Türkiye DTP'yi dışlamadı.
Şimdi DTP bu durumu kalıcı kılacak adımlar atmak durumunda.
Bunun ilk koşulu, teröre karşı açık tavır almak.
MHP lideri Bahçeli'nin dün haklı biçimde altını çizdiği gibi, bölgeden şehit cenazeleri gelmeye devam ederken Meclis'te sıkışılan elin anlamı kalmaz.
DTP gençlerin vakitsiz ölümüne karşı açık ve kesin bir tavır almak durumundadır.

İktidara düşen görevler de var elbette.
Bölge halkına geleceğe yönelik umut vermek, bunu verirken de bugünkü yaşam koşullarını iyileştirici somut adımlar atmak.
Seçim öncesi tavsayan, bir kenara itilen reform sürecini canlandırmak.
Bu ülkede siyaseti sadece sivil aktörlerin faaliyet sahası haline getirmek için gerekli adımları atmak.
Farklı görüşlerin serbestçe dile getirilmesini sağlayacak ortamı yaratmak.
İktidar sürecine sadece milli gelir, piyasalar açısından değil, birey hak ve özgürlükleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü açısından bakmak.
Elbette iş, aş için ekonomi, piyasalar önemli. Bunun farkındayız. Ama tek başına piyasaya tapınmanın yeterli olmadığını da görmek gerekir.
Bugün Meclis'te sahip oldukları çoğunluk ve oluşturdukları Meclis yapısı tüm bunları gerçekleştirmeye müsait.
İktidar kendisini "ehlileştirmeye" yönelik girişimlere karşı çok uyanık olmak durumunda.
Merkeze gelmekle, statükocu olmanın aynı anlama gelmediği hiçbir zaman akıldan çıkmamalı.
Sivil anayasa, 301 gibi uzun zamandır gündemde olan konuların bir listesi yapılmalı ve acil eylem planıyla bu konuların ne zaman gündeme geleceği kamuoyuyla paylaşılmalı.

CHP'ye gelince.
Ana muhalefet partisi bir dönemi seçim yaralarını kapatmaya çalışmakla geçireceğe benziyor.
Burada gündeme daha çok hakim olma şansına MHP sahip görünüyor.
MHP kendi çizgisinden taviz vermeden, demokratikleşme, toplumsal barışın sağlanmasına katkıda bulunma ve iktidarı uyarma görevini yerine getirirse yeni dönem uyumuna katkıda bulunmuş olur elbette.