Zeytinburnu'ndaki bir arsada, Alman altınları olduğu haberlerini duymuşsunuzdur. Almanların, Birinci Dünya Savaşı sırasında gömdüğü ve almayı unuttuğu altınları, 2007 yılında biz anımsadık! Kolay yoldan, çalışmadan, alınteri dökmeden 'parayı bulma' hastalığının yaygın olduğu bir toplumda bu haber, kendine geniş bir yer buldu ve dedektör satışlarında patlama oldu. Birinci Dünya Savaşı'nı bilmem, ama ikincisine ait şaşırtıcı bir gömü öyküsü var, anlatacağımız: Bunun için de 1945 yılına, Libya ve Mısır arasındaki çöle gidiyoruz. Çölde hummalı bir çalışma görürüz. İngiliz askerler, savaş sırasında gömdükleri mayınları temizlemektedir. Birden bir asker, toprağın altında garip bir şey fark eder. Bu, dikdörtgen prizma şeklinde ve alçıyla kaplanan büyük bir kütledir! Komutanları, bunun bir tuzak olabileceğini söyleyerek, bombayla imha edilmesini emreder. İşte, tam o sırada bir kamyon şoförünün sesi duyulur: - Duruuun! Bu bir piyano! Şoförün adı Avner Carmi'dir. General Montgomery'nin tugayında şoförlük yapan Yahudi kökenli Carmi, sanatsever, müzisyen biridir. İlk görüşte şüphe uyandıran, toprağa gömülü büyük nesnenin bir piyano olduğunu anlasa da ötekileri ikna etmesi kolay olmamıştır. Komutan dikkatli bir şekilde, garip nesnenin ortaya çıkarılmasını söyler. Askerler, itinayla kumları açtıkça, Carmi'nin haklı olduğu gözler önüne serilir. Evet, bir piyano vardır. Üstelik bu, sıradan olmayan, bir antika piyanodur! Çöle gömülen piyanonun öyküsü, 1800'lü yıllarda İtalya'da başlar. Monza Sarayı'ndayken Mussolini'nin dikkatini çeken piyano, faşist diktatörün evinin bir köşesini süsler. Mussolini savaş başladığında, bir iyi niyet gösterisi olarak piyanoyu müttefiği Almanların ünlü generali Rommel'e armağan eder. Naziler'in Kuzey Afrikası'ndaki birliklerine kumanda eden ve 'çöl tilkisi' olarak da anılan Rommel, cepheye giderken antika piyanoyu da yanında götürür. Savaşın stresini piyanoyla atan Rommel, çöl havasının piyanoya zarar verdiğini görür. Antika piyanoyu korumak telaşına düşen faşist general, alçıyla kapanmasını emreder. Savaşın Naziler'in aleyhine gelişmesi üzerine Afrika'dan çekilirken, piyanoyu kuma gömdürür. Niyeti, savaş bittiğinde geri dönüp, çok sevdiği piyanosuna kavuşmaktır. Ama bu hiç kolay olmayacaktır! Antika piyano, bir kuyruklu piyanoya benzeyen Afrika kıtasının tuşlarına denk düşen kuzeyinde, gömülü kalacaktır. Ta ki, bir kamyon şoförü onu tanıyana kadar...
BARIŞ İÇİN ÖDÜL Piyano mükâfat olarak Avner Carmi'ye verilir. Carmi, görevi sona erince piyanoyu evine götürür. Bir barışsever olan Carmi, kendisiyle röportaj yapan bir gazeteci sayesinde Sedat ve Begin'e şu mesajı gönderir: İsrail ve Mısır arasındaki savaşı sona erdirirlerse piyanoyu Mersa Motrouh Müzesi'ne bağışlayacaktır! Geçen hafta, Zeytinburnu'ndaki Alman gömüsü kadar, Trabzon-Sivas maçındaki Mısırİsrail savaşı da konuşuldu! Efendim, Mısırlı Ayman, İsrailli Balili'ye çok sert girmiş, bunun da nedeni yakın tarihteki İsrail- Mısır gerginliğiymiş! Sahi, Avner Carmi'nin piyanosunun sonunu merak eden var mı? Varsa, köşemizi takip etsin, araştırmam sürüyor. İleride bir piyano yazısı daha yazar, 200 yaşındaki piyanodan da haber veririz. Belki o yazıda Lozan Antlaşması günlerinde, İsmet İnönü'nün kurtarmak istediği piyanonun öyküsüne de yer veririz! Hayattaki gerçek zenginliğin altında, parada ya da hisse senetlerinde değil, 'hissi' senetlerde olduğuna inananlar, bekleyin!
Yayın tarihi: 18 Ağustos 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/18/ct/sakin.html
Tüm hakları saklıdır.