SEÇİME 13 gün kala görünen manzara şu:
Yerli ve yabancı yatırımcılar
"tek başına iktidar" senaryosunu satın almış durumdalar. Ancak seçimin sürprizi ne olacak? 367'yi aşan çoğunlukla AK Parti iktidarı mı, yoksa Cumhuriyet Mitingleri ile meydanları dolduran milyonların sessiz bekleyişinin sandıkta patlamaya dönüşmesi mi? Son düzlüğe girilirken muhalefetin, iktidara yeterince alternatif olamadığı, saha çalışmasında zayıf kaldığı fark ediliyor. Bu veriler ışığında, AK Parti'nin merkezdeki konumunu güçlendirmek adına yaptığı aşı tuttu mu acaba? Soruya isim bazında yanıt verecek olursak, Zafer Çağlayan için
"Evet" deriz. Başbakan Tayyip Erdoğan, aslen Muşlu olan Çağlayan'dan, Ankara 2. bölgedeki çalışmalarına bir gün ara vererek memleketine gitmesini istedi. Çağlayan, Muş'ta zemin kaybeden Ak Parti'ye yeni bir heyecan kattı, kadınerkek geniş bir kitleden ilgi gördü.
Güvence faktörüne dikkat! Muş yolunda konuştuğumuz Çağlayan'a, sivilasker tanıyan herkes "Bizim güvencemizsiniz" diyor. Bu temenniler ise
"Ben, kimsenin adamı olmam" karşılığını buluyor. Çağlayan'ın, partide tutunamayacağını düşünenlerin sayısı da az değil. Ama Zafer Bey, AK Parti'yi ve özellikle Başbakan Erdoğan'ı iyi etüd etmiş. Görüşü şöyle:
"Önümüzdeki dönem bir büyük
'uzlaşma' dönemi olacak. Ben de kurumlararası çatışma yaşanmaması için elimden geleni yapacağım. Türkiye, uzlaşmayı sağlamak zorunda, yoksa hepimiz kaybederiz." Peki, AK Parti yönetimi, önerilere açık mı, yoksa defansif mi? Çağlayan'a göre,
"150 civarında milletvekilinin listeye alınmaması, 60 civarında vekilin seçilmesi zor sıralardan aday gösterilmesi AK Parti'nin yeni dönemdeki çizgisi açısından önemli bir gösterge. Özel görevlendirilmiş insanlar, provokatörler yoksa AK Parti samimi." 'Şunu şöyle yapmakta yarar var' şeklindeki önerilerim dikkate alınıyor diyen Çağlayan, yükselen milliyetçilik için "Sayın Başbakan'ın bayrak sevgisi ile sayın Baykal'ın veya diğer liderlerin bayrak sevgisi arasında fark yok. Başbakan'ın milliyetçiliğinden kuşku duymuyorum. CHP bence yanlış oynuyor. Rejim goygoyculuğu yapmamalı. Şehitler, siyasi malzeme olmamalı. Şehit cenazeleri cami avlusunda partisine göre sıralanmıyor ki" yorumunu getiriyor.
Muş sokaklarında vatandaşlarla tokalaşan Çağlayan, yakalarına Türk bayrağı rozeti takmayı ihmal etmedi. AK Parti seçim karargahında konuşurken, bağımsız milletvekili adayı Sırrı Sakık'ın, minibüsü, sesini bastırınca Çağlayan,
"Bırakınız" derken, CHP adayının seçim bürosuna uğrarken puan topladı.
Yayın tarihi: 9 Temmuz 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/09//haber,4E894692D23F4875B0A0A68ED8C2F72E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.