Padişahlar ve popçular

Sultan I. Abdülhamid Osmanlı'nın en çalkantılı döneminde tahta çıktı.
15 yıllık saltanatı boyunca Ruslarla ve birçok yerde çıkan isyanlarla boğuştu.
Sayfaları saman kokan tarih kitaplarında bunların hepsini okuduk ama birçoğu aklımızdan uçup gitti.
Zaman içinde bize öğretilmeyenleri keşfettikçe herkesi insan yanıyla da tanımaya başladık.
Mesela I. Abdülhamid'in haremindeki kadınlardan Ruhşah'a olan aşkı ve ona yazdığı mektupları bilir misiniz?
Koca padişah haremindeki bir kadına aşk mektupları yazıyorsa durup düşünmek lazım.
Yürekte olmayınca, bedende olmayı önemsemeyen bir adam...
Sıradan biri değil, tüm kullarının kaderini iki dudağı arasında taşıyan bir padişah ama aynı zamanda umutsuz bir aşık...
Tüm bunları aklıma getiren şey popçuların kaset promosyonu ayrılıklar ve aşkları oldu.
Dün bir gazetede Mustafa Sandal'ın son albümünde yer alan "Melek Yüzlüm" adlı parça yüzünden sevgilisi Emina Türkcan tarafından terk edildiği haberi vardı.
Rivayet o ki Emina Türkcan, Sandal'ın eski sevgilisi Azra Akın için yazıldığı söylenen bu parçayı kıskandığı için ülkesine dönmüş.
Doğrudur yanlıştır bilmem, bildiğim iki güzel kadının görüntüleriyle bu haberin gazeteler ve televizyonlar için ballı badem olduğu.
Sadece Mustafa Sandal olayı değil... Bu aralar kim kaset çıkarıyorsa aşk hayatı karışıveriyor... İşte İzel ya da diğerleri...
İbrahim Tatlıses'in yaşadığı tüm ilişkiler ya da aşık olduğu kadınlara dair şarkıları vardır.
Sanatçı duyarlılığı normaldir demek de mümkün, bu işte bir iş var demek de...
Bir yanda tahta, bedene, çökmekte olan bir devlete rağmen aşık olabilen ve bu uğurda mektuplar yazabilen padişahlar...
Diğer yanda her kaset çıkardığı dönemde aşk hayatı karışıveren popçular...
Tarih hep ilerlemeyi yazmıyor...
Ya da insanlık tarihi ilerlerken bireysel tarihimiz geri gidebiliyor...